Sefer Levent

Hürriyet

"Masanın etrafında hemen hemen tüm gazetelerin ekonomi temsilcileri vardı. Ve nedense havaya gerginlik hâkimdi. Bir kere yıllardır sakinliğiyle tanıdığım arkadaşlarımın sorularında gerginlik vardı.

Bu sorulara Dinçer cevap vermeden önce, soruyu soranla karşı düşüncede olan gazetelerin temsilcilerinden sürekli homurtular yükseldi.

Dahası sorular geldikçe masadan, "Biz dışarıda fikirlerimizi tartışalım...", "Sorumu başkana sordum arkadaşım...", "Adam daha nasıl açıklasın...", "Eeee ne var bunda...", "Yahu kiminle muhatap olacak...", "Arkadaşım bir dakika müsaade et...", "Sana sormadım ki..." sesleri geldi. Bunlan söylerken birilerini suçluyor ya da kendimi bu tablonun tümüyle dışında tutuyor değilim.

Mesleğimizin "olaya dışarıdan bakma" gereğini giderek kaybettiğimizi gördüğüm için üzüntümü paylaşıyorum.

Açık söylemem gerekirse yaklaşık 19 yıldır basın toplantısı izleyen bir gazeteci olarak ilk kez bu kadar rahatsız olduğumu ve üzüldüğümü belirtmeliyim. Türkiye'nin son zamanlarda çok gerildiğini yazan biz ekonomi gazetecileri meğer bizzat kendimiz ne çok gerilmişiz.

Peki sizce bu gerginliğin sebebi ne?

Örneğin mesleki hırs veya kıskançlık olabilir mi? Bence hayır. Bence bu gerginliğin temel sebebi herkesin gazetesine 'kendince doğru olan haber'i götürmesinin telaşıydı.

*

Az önce okuduklarınızı, Hürriyet Ekonomi Müdürü Sefer Levent’in başlığı altında yayımlanan haber/analizinden alıntıladım…

Gazeteciler.com’da yıllardır bıkmadan, usanmadan ve hatta iki siyasi tarafın amigolarının, tetikçilerinin her türlü arsız ve edepsiz saldırılarına rağmen yazdım…

Yazmaya da devam edeceğim…

Okurumun bilmesini istediğimi (yönlendirici, algı operasyonu amaçlı) değil; gerçekleri yazarak yorumlayacağım…

Ne iktidarın tetikçiliğini yapacağım, ne muhalefetin yalakalığını…

Evet…

İktidar veya muhalefetin yanında durarak gazetecilik yaptıklarını zanneden “Kiralık beyinleri” kınıyor; Sefer Levent’i hem seçiyorum ve hem de tebriklerimle birlikte alkışlıyorum…