Sedat Ergin

Diğer konuklar terör konusunda "hamaset" yapsa da veya "efendim falanca kişiyle görüşülse ne olur?" kolaycılığındayken O, olayları, sebeplerini ve doğurduğu (doğuracağı) sonuçlarını bir diplomat titizliğiyle analiz ediyor...
Diğer konuklar birisi hakkında abartılmış övgü ya da yergi kullansalar da O, "kim" olduğuyla değil "ne yaptığı/yapamadığıyla" ilgileniyor...
Diğer konuklar sesini yükseltse de O, yükseltmiyor...
Diğer konuklar öfkelense de O, öfkelenmiyor...
Diğer konuklar birbirlerinin sözlerini kesse de O, hiç kimsenin lâfını ağzına tıkamıyor...
Başkaları, kendisi gini düşünmeyen konuklara "yanlışın var" deyip sadece kendisinin "doğru" söylediği konusunda inatlaşıyorken, O, hiç kimseye "yanlışın var" demiyor; "ben sizin gibi düşünmüyorum" diyerek farklılığına işaret ediyor...
Diğer konuklar yargılama sürerken, "mahkûm" ya da "masum" üretirken O, kesin yargı kararı olmadan kimseye "mahkûm" muamelesi çekmiyor, hiç kimseye de "kesin masumdur" demiyor...
Tek yaptığı, "aksi sabit oluncaya kadar herkesin masum olduğunun kabul edilmesi" evrensel hukuk kuralına saygı duymak...
Herkes bir kere bile okumadığı iddianame ve belgeler dosyasına göz atmadan ahkâm keserken O, kovuşturma savcısı ve hâkimlerinden daha çok bilgiye sahip olmadan konu hakkında yazmıyor, söz söylemiyor...
Kim mi bu gazeteci/yazar?..
Söyleyelim: Sedat Ergin...
Dün gece NTV'de onu ve diğer katılımcıları izlerken aralarında yıldız gibi parlayışıyla kendisini "Günün televizyoncusu" seçtik...