Sedat Ergin Hürriyet'te başarılı olabilir mi?
Hürriyet'in yeni genel yayın yönetmeni Sedat Ergin, bugün düzenlenen bir tören ile görevine başladı. Peki, bu görevde başarılı olabilir mi?
1986 yılında Milliyet'te çalışmaya başlayan ve Doğu Bloku'nun yıkılış sürecini gazetenin Moskova temsilcisi olarak yakından takip eden gazeteci yazar Cenk Başlangıç, bir süre birlikte de çalıştığı Sedat Ergin'in Hürriyet'in tepe ismi olarak başarılı olup olamayacağını analiz etti.
2010-2011 yılları arasında Miliyet gazetesinin yazı işleri müdürü de olan Başlangıç, isimli sitesinde o sorunun yanıtını aradı.
"Her zaman Türk basınının "Amiral Gemisi" kabul edilen Hürriyet'teki gelişmeler doğal olarak kamuoyu tarafından yakından izleniyor. Çoğu zaman da, Hürriyet'in yaptığı ya da yapmadığı hamlelerin perde arkasında siyasi gerekçeler aranıyor." diyen Başlangıç "Sedat Ergin başarılı olabilir mi?" sorusuna bakın ne yanıt verdi:
"Türk basınının donanımlı gazetecilerinden olan Ergin'in meslek hayatının çoğu Hürriyet çatısı altında geçse de ilk genel yayın yönetmeniği denemesini o zaman Doğan Grubu çatısı altında yer alan Milliyet'te yaptı ve bu görevde 4 yılı aşkın süre kaldı.
Doğrusu, bir bütün olarak değerlendirildiğinde Ergin'in Milliyet performansının başarılı olduğunu söylemek zor. Aslında ilk bakışta Ergin, o ana dek sürekli yalpalayan, rotasını şaşırmış Milliyet için isabetli bir seçim görünüyordu. Gazetenin patronu Aydın Doğan'ın Hürriyet ve Sabah'la aynı kulvara sokmak gibi stratejik bir hata yaptığı Milliyet 1990'lar ve 2000'lerin başında yörüngesini kaybetmiş bir gazete halini almıştı. Donanımı ve sosyal demokrat kimliğiyle Ergin'in Milliyet'in yitirdiği prestijini ve okurlarını kazanması için önemli bir şans olduğunu düşünenlerin sayısı hiç de az değildi.
Ergin'in, göreve geldiği 2005 yılında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la yazılarıyla polemiğe girmesi 4 yılı aşkın süre kaldığı koltuktaki en dikkat çekici konulardan biri oldu. Milliyet'te uzun süre önce başlayan kan kaybını engelleyemeyen Ergin döneminde tiraj 160 binlere kadar geriledi ve yönetiminin kendisinden duyduğu hoşnutsuzluk sonucu Hanzade Doğan Boyner gazetenin toplantılarına girmeye, yani duruma müdahale etmeye başladı.
O dönemde Milliyet'te çalışanların çoğu Ergin'in iyi bir gazeteci ama kötü bir yönetici olduğunu düşünüyor. Ergin'in muhabirlerden ve yakın çalışma arkadaşlarından gelen talepleri, "Durun şimdi!.."diyerek geri çevirdiği, daha doğrusu sorunları çözmek yerine buzdolabına kaldırmayı tercih ettiği anlatılıyor. Yine o dönemde Milliyet'te çalışanlara göre, Ergin'in en büyük hatalarının başında son derece sınırlı yetkiliyle (500 dolarlık harcama için Boyner'in onayını almak zorunda olması gibi) göreve gelmeyi kabul etmesi gösteriliyor.
Sonuç olarak Ergin genel yayın yönetmenliği sırasında ne patronunu ne de Milliyet çalışanlarını hoşnut edebildi. Bu olumsuz tabloya karşın Ergin'in 2009'da görevden alınması daha çok hükümet baskısına bağlandı ki, bu değerlendirmede belirli bir haklılık payı var görünüyor.
Hürriyet'le karşılaştırıldığında yönetmesi daha kolay bir gazete olan Milliyet'te başarılı performans sergileyemeyen Ergin şimdi başarıya ulaşabilir mi? Elbette Milliyet Ergin için "deplasman"dı, şimdi ise "kendi sahası"nda oynayacak. Yine de, Milliyet'teki yöneticilik stilini sürdürmesi durumunda başarılı olması zor görünen Ergin'in döneminde Hürriyet'in daha muhalif bir çizgi izleyeceği tahmininde bulunabiliriz.