Sedat Ergin gazeteciliği...
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman, 2 Ocak 2003 tarihinde bütün Ordu Komutanlıklarına gönderdiği bir yazıda
ADNAN BERK OKAN - POLEMİK
Sevgili dostlarım;
Önce kişiliğine sonra da bazı görüşlerine çok değer verdiğim değerli arkadaşım Fehmi Koru'ya "Sana yakıştı mı Fehmi Bey" başlığı altında yazdığım açık mektubu okuyup okumadığınızı bilemem...
Ama eğer okuduysanız lütfen Hanefi Avcı'nın kitabında yazdıklarını da hatırlayın...
Ve ille de şu sözlerini...
"28 Şubat döneminde muhafazakâr kesimler masumdu, mağdurdu; militarist kesimler hâkimdi ve zulmediyorlardı. Ben o gün muhafazakâr kesimin yanındaydım, onları savundum, onlar tarafından desteklendim, ama militarist kesimler bana saldırdılar. Bugün muhafazakâr kesimler hâkim ve zulmediyorlar, militarist kesimler mahkum. Adalet adına buna karşı çıkıyorum."
Bana da zaman zaman "Yahu ne oldu sana böyle?.. Neden değiştin?.. Yoksa Hanefi Avcı kitabı yayımlanmadan önce sana mı gönderdi?" diye soruyorlar..
Hayır göndermedi, gönderemezdi de...
Biz 28 Şubat döneminde de Hanefi Avcı ile duygu ve düşünce ikiziydik...
O süreçte de mazlumun ve mağdurun yanında zalime (Ordu - Medya - TÜSİAD) karşı duruyorduk...
Bugün de yine mağdurun, mazlumun yanında, zulmün karşısındayız...
Benim darbe kelimesi ile yan yana anılmam bile bana ve bütün aileme hakarettir...
Ama zalimle yan yana görünmek de benim kendimi inkârım olur...
Neyse...
Şimdi geleyim Sedat Ergin gazeteciliğine...
Yani...
İnceleme, araşırma, bilgi edinme, kontrol etme ve sonra da "yan tutmadan yazma" gazeteciliğine...
Yazısının başlığında "Askeri seminerde ses kaydı usulden midir?" diye soran Sedat Ergin bakın o soruyu nasıl cevaplıyor ...
DÖNEMİN Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman, 2 Ocak 2003 tarihinde bütün Ordu Komutanlıklarına gönderdiği bir yazıda, o yıl düzenlenecek olan tatbikat ve plan seminerlerinin hangi esaslara göre yapılacağı konusundaki direktiflerini iletir.
Orgeneral Yalman’ın bu talimatının C-2 ekinde, plan seminerlerinde dikkat edilmesi gereken başlıklar faslında bir dizi emniyet önlemi de sıralanmıştır. Bunlar arasında “ğ” bendinde şu önlem var:
“ğ. Harp Oyunu/Plan Tatbikatı/Plan Semineri çalışmalarının icra edildiği salonlarda ses ve görüntü kaydı yapılmayacaktır.”
İki ay sonra Birinci Ordu Komutanlığı’nda 5-7 Mart 2003 tarihlerinde gerçekleştirilen plan seminerinin ses kayıtlarının deşifre dökümlerinin Balyoz iddianamesinde geniş bir şekilde yer alıyor olması, Orgeneral Yalman’ın bu emrinin gereğinin yerine getirilmediğini gösteriyor.
Neymiş...
Askeri seminerde ses ve görüntü kaydı alınamazmış...
Ama...
Birileri almış...
Birileri talimatın dışına çıkmış...
Peki kim o birileri?..
Hanefi Avcı söylüyor: Cemaat...
Sedat Ergin'in yazısının tamamını
Sevgili dostlarım;
Önce kişiliğine sonra da bazı görüşlerine çok değer verdiğim değerli arkadaşım Fehmi Koru'ya "Sana yakıştı mı Fehmi Bey" başlığı altında yazdığım açık mektubu okuyup okumadığınızı bilemem...
Ama eğer okuduysanız lütfen Hanefi Avcı'nın kitabında yazdıklarını da hatırlayın...
Ve ille de şu sözlerini...
"28 Şubat döneminde muhafazakâr kesimler masumdu, mağdurdu; militarist kesimler hâkimdi ve zulmediyorlardı. Ben o gün muhafazakâr kesimin yanındaydım, onları savundum, onlar tarafından desteklendim, ama militarist kesimler bana saldırdılar. Bugün muhafazakâr kesimler hâkim ve zulmediyorlar, militarist kesimler mahkum. Adalet adına buna karşı çıkıyorum."
Bana da zaman zaman "Yahu ne oldu sana böyle?.. Neden değiştin?.. Yoksa Hanefi Avcı kitabı yayımlanmadan önce sana mı gönderdi?" diye soruyorlar..
Hayır göndermedi, gönderemezdi de...
Biz 28 Şubat döneminde de Hanefi Avcı ile duygu ve düşünce ikiziydik...
O süreçte de mazlumun ve mağdurun yanında zalime (Ordu - Medya - TÜSİAD) karşı duruyorduk...
Bugün de yine mağdurun, mazlumun yanında, zulmün karşısındayız...
Benim darbe kelimesi ile yan yana anılmam bile bana ve bütün aileme hakarettir...
Ama zalimle yan yana görünmek de benim kendimi inkârım olur...
Neyse...
Şimdi geleyim Sedat Ergin gazeteciliğine...
Yani...
İnceleme, araşırma, bilgi edinme, kontrol etme ve sonra da "yan tutmadan yazma" gazeteciliğine...
Yazısının başlığında "Askeri seminerde ses kaydı usulden midir?" diye soran Sedat Ergin bakın o soruyu nasıl cevaplıyor ...
DÖNEMİN Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman, 2 Ocak 2003 tarihinde bütün Ordu Komutanlıklarına gönderdiği bir yazıda, o yıl düzenlenecek olan tatbikat ve plan seminerlerinin hangi esaslara göre yapılacağı konusundaki direktiflerini iletir.
Orgeneral Yalman’ın bu talimatının C-2 ekinde, plan seminerlerinde dikkat edilmesi gereken başlıklar faslında bir dizi emniyet önlemi de sıralanmıştır. Bunlar arasında “ğ” bendinde şu önlem var:
“ğ. Harp Oyunu/Plan Tatbikatı/Plan Semineri çalışmalarının icra edildiği salonlarda ses ve görüntü kaydı yapılmayacaktır.”
İki ay sonra Birinci Ordu Komutanlığı’nda 5-7 Mart 2003 tarihlerinde gerçekleştirilen plan seminerinin ses kayıtlarının deşifre dökümlerinin Balyoz iddianamesinde geniş bir şekilde yer alıyor olması, Orgeneral Yalman’ın bu emrinin gereğinin yerine getirilmediğini gösteriyor.
Neymiş...
Askeri seminerde ses ve görüntü kaydı alınamazmış...
Ama...
Birileri almış...
Birileri talimatın dışına çıkmış...
Peki kim o birileri?..
Hanefi Avcı söylüyor: Cemaat...
Sedat Ergin'in yazısının tamamını