Seçil Süslü - Gürsel Yeğenoğlu

O güzelim müziklerin yerini samimiyetsiz, sulu zırtlak, bol ve şuh kahkahalı geyik muhabbetleri alıyor…

Radyo Alaturka sabahları çalışırken internet ortamında dinlediğim bir radyo…

Genelde fantezi Türk müziği çalıyor…

Çok fazla arabeske kaçmadan (seyrek de olsa çalığında sesi kapatıyorum) hemen hepsi de hoş şarkılar…

Hele Altmışlı yılların müzikleri, Türk müzisyenlerin besteledikleri ve yorumladıkları tangolar çaldığında dünyalar benim oluyor…

Bundan aylar önce telefon edip; çalınan eserlerin bestecilerinin, güftelerini yazanların isimlerini ve makamlarını da söylemeleri gerektiğini hatırlattım…

Seçil Süslü (Ki radyonun genel yayın yönetmeni imiş) "her şarkının bestecisi, söz yazarı ve makamını söylersek o zaman daha az şarkı çalmış oluruz” dedi…

“Geyik muhabbeti için harcadığınız zamanı o eserlerin yaratıcıları için harcayın” dedim…

Bir süre seyrek de olsa tavsiyemi tuttular ama sonunda yine vazgeçtiler…

İşte bütün bu hatalara rağmen çok sevdiğim Radyo Alaturka’dan sadece Çarşamba sabahları saat 10.15-13.00 arası kopuyorum…

Çünkü…

O güzelim müziklerin yerini samimiyetsiz, sulu zırtlak, bol ve şuh kahkahalı geyik muhabbetleri alıyor…

Yanlışın bini bir para…

Geçenlerde (İki hafta kadar önce); ellili, altmışlı yılların en büyük jönlerini seslendiren ünlü aktör Hayri Esen’in (Itır Esen'in babası) adını “Hayri Şahin” olarak söyledi Seçil Süslü

Hayatta en katlanamadığım yanlışlardan biriydi sanatçıların isimlerinin yanlış söylenmesi…

Çünkü...

Sanatçıya ve sevenlerine hem saygısızlık hem hakaretti…

Telefon ettim…

Hayri Şahin’in, yetmişli yıllarda fantezi arabesk şarkılar söyleyen bir şarkıcı olduğunu; doğru isimin ise Hayri Esen olduğunu hatırlattım…

Öyle bir lütfen düzeltme yaptı ki Seçil Süslü

Sanki “ayyyy;  sanki sen söylemesen ben bilmiyordum” der gibi bir kibirle…

Tabii ki düzeltenin adını da vermedi…

Oysa ikisinin sululuktan başka hiçbir şeye benzemeyen geyik muhabbetlerini övseydim mutlaka bin bir riya içinde bana da övgüler düzerler; teşekkürler ederek dinleyicilerinin gözünde beni bir güzel yağlar, yıkarlardı…

Bu sabah radyomu o saatte kapatmaya mı unuttum ne, birden iki kahkaha, iki karşılıklı methiye dolu sözler duyunca oturdum bu okuduklarınızı yazdım…

Ve…

Beni Radyo Alaturka dinlemekten soğutan bu ikilinin (Seçil Süslü - Gürsel Yeğenoğlu) neden kaybettiğini sizlerle de paylaşmak istedim…