Şebnem Bursalı'dan İlker Başbuğ'a yerinde soru
Sabah yazarı Şebnem Bursalı, Meclis'e FETÖ suçlaması getiren eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un geçmişte kendine getirilen askeriye içindeki binlerce subayın isimlerinin yer aldığı FETö listesi ile igili işlem yapmadığını söyledi ve Başbuğ'un bu Meclis'i FETÖ'cülükle suçlamasının ilginç olduğunu ifade etti.
Gündemin en çok tartışılan konularından olan İlker Bağbuğ meselesine ilişkin Sabah yazarı Şebnem Bursalı da dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Eski Genelkurmay Başkanı Başkanı Başbuğ'un bugünkü suçlamasının ilginç olduğunu söyleyen Bursalı geçmişi hatırlatıp 7 soru sıraladı. Bursalı'nın en dikkat çeken sorusu ise şu oldu:
Eğer 13 yıl önce size verilen bu FETÖ'cülerle ilgili gerekli işlemi yapıp ordu içindeki FETÖ'cülerin ortaya çıkmasını sağlasaydınız; 15 Temmuz olur muydu?
O gün gereğini yapsaydın 15 Temmuz olur muydu?
İki kişinin bildiği sır olmaktan çıkar ve bir gün gelir herkes
öğrenir. Bugün; "2009'da askerlerin özel yetkili mahkemelerde
yargılanma teklifini getirenler araştırılsın" diyerek Meclis'e FETÖ
suçlaması getiren eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un,
geçmişte kendisine bizzat getirilen askeriye içindeki 15 bini aşkın
subayın isimlerinin tek tek yer aldığı FETÖ listesi ile ilgili
hiçbir işlem yapmadığı ortaya çıktı. İşin daha da ilginç yanı;
2007'de kendisine bir flash bellekte gelen bu listeyi, Hava
Kuvvetleri Komutanlığı'na verdiği ve sonrasında hiçbir takip ve
işlem yapmadığı gibi; 2017 yılında Meclis'te kurulan 15 Temmuz
Darbe Komisyonu'na verdiği ifadede de bu bilgiyi sakladığı ortaya
çıktı. Geçmişte hiçbir işlem yapmadığı, takip etmediği askeriye
içindeki FETÖ'cüler listesini Meclis'ten saklayan İlker Başbuğ'un,
bugün aynı Meclis'i FETÖ'cülükle suçlaması da çok ama çok
ilginç...
Gelin size olayı şöyle bir hatırlatalım:
Tarih 5 Ocak 2007... O dönem gazeteci olan bugünün CHP Milletvekili
Tuncay Özkan'a bir flash bellek gelir. Tanımadığını söylediği bir
kişi tarafından Ankara Sürmeli Otel önünde verilen bu bellekte; 15
bin subay ve astsubayın yaşam biçimi ve alışkanlıkları, 86 general
ile ilgili özel bilgilerin olduğu bir fişleme bilgileri yer
almaktadır. Bu subay ve generallerin örgütle bağlantıları ve himmet
ilişkilerinin yanı sıra FETÖ'ye karşı olan subaylarla ilgili
(Alevi- Kürt-solcu) gibi mezhepsel tanımlamalar ve özel yaşamlarına
ilişkin karalama bilgileri bulunur. Gazeteci Tuncay Özkan, bu
belleği gereğinin yapılması için dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı
(KKK) İlker Başbuğ'a verir. Başbuğ da bu önemli bilgilerin yer
aldığı bellek ile ilgili hiçbir işlem başlatmaz ve direkt Hava
Kuvvetleri Komutanı Aydoğan Babaoğlu'na verir.
2017 yılı temmuz ayına geldiğimizde; ordu içindeki hain
FETÖ'cülerin yaptıkları 15 Temmuz (2016) darbe kalkışmasını
araştırmak üzere Meclis'te kurulan Komisyona, İlker Başbuğ ifade ve
bilgi vermek üzere katılır. Yaptığı uzun konuşma sırasında;
"2008-2010 arasında FETÖ'ye karşı tek başına mücadele verdiğini"
söyler. Ama; ne KKK görevi sırasında ne de Genelkurmay Başkanı
olduğu dönemde, yetkisi ve imkanı bulunduğu halde, hiçbir FETÖ'cü
ile ilgili işlem yapmadığını, neden sonuç almadığını açıklamaz. Bir
de; 2007 yılında Tuncay Özkan'ın kendisine teslim ettiği ve ordu
içindeki 15 bin subay-astsubay ve generalle ilgili hem neden bir
işlem yapmadığını hem de yapmayanlarla ilgili neden bir takip ve
gereğini yapmadığını söylemez. Daha doğrusu bu bilgiyi tamamen
saklar...
Ta ki; CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu; 2007 yılındaki bu trafiği
partisinin Meclis Grup Toplantısı'nda açıklayana kadar. Bu tarihe
kadar bu bilgiyi hem kamuoyundan hem Meclis'ten saklayan Başbuğ,
iddialar karşısında açıklama yapmak ve kabul etmek zorunda kalır.
Bu belleğin kendisine Tuncay Özkan tarafından verildiğini kabul
eder ama neden takip etmediği konusunda bir açıklama yapmaz. Şimdi
buradan bir gazeteci olarak İlker Başbuğ'a 7 sorum olacak:
1-2007 yılında gazeteci Tuncay Özkan'ın size verdiği ve içinde ordu
içindeki FETÖ'cü askerlerin ifşa edildiği ve aynı zamanda FETÖ'ye
karşı olan subay ve generallerin fişlendiği flash bellek ile ilgili
neden bir işlem yapmadınız?
2- Bu belleği verdiğiniz Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın Akın
Öztürk Başkanlığında oluşturduğu Güneş Çalışma Grubu'nun yaptığı
çalışmayı neden takip etmediniz?
3-O dönem KKK olarak yeterli yetkiniz ve imkanınız olmadığını kabul
eder isek; neden Genelkurmay Başkanı olduğunuz dönemde bu konuyu
tekrar gündeme alıp yeni bir araştırma ve soruşturma
açtırmadınız?
4-15 Temmuz Darbe Kalkışmasını Araştırma Komisyonu'na bilgi
verirken neden 2007 yılında size verilen ordu içindeki FETÖ'cülerin
bu listesini sakladınız?
5-Daha sonra konu ortaya çıkınca neden açıklama yapmak zorunda
kaldınız?
6- Bundan 3 yıl önce ordu içindeki FETÖ'cülerin listesinin elinizde
olduğunu sakladığınız Meclis'i, bugün neden FETÖ ile itham
ediyorsunuz?
7- Eğer 13 yıl önce size verilen bu FETÖ'cülerle ilgili gerekli
işlemi yapıp ordu içindeki FETÖ'cülerin ortaya çıkmasını
sağlasaydınız; 15 Temmuz olur muydu?