Sebahattin ve Cem

Günün muhabirleri onlar çünkü...

Ne çileli meslektir gazetecilik...
İçi sizi yakar dışı eli...
Havalı görünür dışardan bakana...
İçinde olana ise cefalıdır...
Sefa kısmı manevi tatminden öteye geçmez çoğunlukla...
İşsiz kaldığımızda bir ay bile geçinecek birikimimiz olmaz cebimizde...
Yine de bırakamayız tiryakisi olduğumuz bu mesleği...
Her haberle...
Tanık olduğumuz her acıyla içimizden yitip gidenlere rağmen vazgeçemeyiz...
Sebahattin Yılmaz ve Cem Emir
gibi...
Birinci depremi görüntülediler...
Acılara, gözyaşlarına, feryatlara tanık oldular.
Objektiflerinden yüreklerine süzülen acıyı yutup, "görev" dediler...
Son ana kadar da "görevdeydiler"...
Bayram Oteli kazıldıkça eşyaları çıktı birer birer...
Dün gece ise Sebahattin Yılmaz ve Cem Emir'in cansız bedenlerine ulaşıldı.

DHA muhabirleri Sebahattin ve Cem görev başında hayatlarını kaybederken bize de söyleyecek bir söz bırakmadılar... Arkadaşlarımızı günün muhabiri seçerken yakınlarına sabır diliyoruz...