Saygı Öztürk günün yazarı...
Bir büyük ve yakın tehlikeye çeken “Bunlar tehlikeli tırmanışlar” başlıklı yazısı nedeniyle Sözcü'den Saygı Öztürk günün köşe yazarıdır...
Bazı öyle makaleler vardır ki, yazarı en koyu muhaliflerden olsa bile asıl amacı, siyasi iktidarın, bürokrasinin ve haliyle anayasal kurumların dikkatlerini bir büyük ve yakın tehlikeye çekmektir.
Saygı Öztürk’ün bugünkü SÖZCÜ’de “Bunlar tehlikeli tırmanışlar” başlığı altında yayımlanan makalesi işte o türden.
*
Ey güzel insanlar!.
Dinleri de milletleri de (Ve haliyle Devletleri de)
ortak değerler ayakta
tutar.
Eğer bir dinin, eğer bir milletin ortak değerleri çürümüşse, çürütülmüşse din de millet de (Ve tabii ki Devlet de.) kokuşur ve çöker.
*
Dinin ortak değerleri belli.
O dinin peygamberi ve kutsal kitabı en önce gelir.
Milletin ortak değeri ise devletin kurucu kahramanlarıdır.
Tıpkı Türk milletinin en büyük ortak değerinin Gazi Mustafa Kemal Atatürk olması gibi...
*
Saygı Öztürk mezkûr yazısında, Milli Eğitim Bakanlığı üzerinde (Elbette Hükümet üzerinde de.) etkili
olan Zehra Vakfı’nın Atatürk'e bakışını, vakfın kurucusunun anlatıldığı
kitaptan bir cümle ile aktarıyor okurlarına…
En muhafazakâr ve fakat Atatürk’e saygıda kusur etmeyen
insanın bile öfkeden tüylerini ürperten cümle
şöyle:
“Cuma hutbesini dinliyorduk. Konu, ertesi günkü 30 Ağustos Zafer Bayramı idi. Hutbede, malum adamın ismi okununca, namaz kılmadan çıktık.”
*
Başkanı, Allah’a olan ibadetini bile yapmaktan
vazgeçirten adam kim?..
Tabii ki “Gazi Mustafa Kemal
Atatürk”…
*
Bu milletin her ferdine sesleniyorum…
Daha doğrusu…
“Ne mutlu Türküm” diyen herkese…
Zehra Vakfı Başkanı’nın bu söylemi çok
tehlikeli…
Bu söylemin Hükümete ve bakanlığa yakın bir
vakfa ait olması ise tehlikenin boyutunu daha da yükseltiyor.
Çünkü…
*
Yıllardır (Bilhassa 2007 seçimleri ve sonrasında.)
Ak Parti'ye oy veren ancak Atatürk sevgisinden ve laiklik ilkesine
bağlılıktan vazgeçmeyen milyonlarca merkez sağ muhafazakâr seçmeni
irrite ediyor…
Daha da öte…
O milyonların, Meral Akşener ve arkadaşlarının kuracakları
“Atatürk’e saygılı, laiklik ilkesine bağlı,
muhafazakâr merkez sağ” yeni siyasi partiyi bir “umut” olarak
görmelerine sebep oluyor.
*
Lütfen not edin…
Bunu sıradan bir yazar olarak değil, bir siyaset bilimcisi (Hem de
Merkez Sağ) olarak söylüyorum.
Zehra Vakfı ve Ak Parti’ye “yakın olduğunu” ilân eden pek çok vakıf,
Atatürk aleyhinde çok ağır lâflar
ederek; Akşener arkadaşlarının kuracağı siyasi
partinin damperine oy taşıyorlar…
*
Eminim Saygı Öztürk bu yazıyı Ak Parti’ye yardım için yazmadı…
Ama öyle mükemmel bir uyarı ki; ciddiye alırsa
en büyük siyasi kazancı Ak Parti
sağlar…
*
Uzattım affola…
Saygı Öztürk günün
yazarı…