Savcının gazeteci kovmasından çıkarılacak ders

Ergenekon savcısı Zekeriya Öz, adliye önündeki gazetecileri kovmuştu. Hürriyet yazarı Mehmet Yılmaz bundan çıkarılacak dersi yazdı;

Hürriyet yazarı Mehmet Yılmaz, Ergenekon savcısı Zekeriya Öz'ün adliye önündeki gazetecileri "Şunları kovun buradan" diyerek uzaklaştırmasından çıkarılması geren "ders"i yazdı.

(...)Önceki akşam televizyon haberlerinde şöyle bir haber filmi izledim:

Görüntüler Beşiktaş’taki eski DGM binasının önünde, herkese açık olan kaldırımda çekilmiş.

Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz, iki korumasıyla mahkemenin demir parmaklıklı kapısına doğru yürüyor. Kaldırımda da gazeteciler, foto muhabirleri, kameramanlar var.

Savcı Öz kapıya geliyor ve kapıdaki görevlilere eliyle işaret ederek "Şunları buradan kovun" diyor. Görevliler gazetecileri karşı kaldırıma geçmeye davet ediyor ve görüntüler burada bitiyor.

Aslına bakarsanız medeni ülkelerde rastlanmayacak bir durum. Normal olarak gazetecilerin kaldırımda değil, binanın içinde kendilerine ayrılmış bir yerde bulunmaları gerekir. Ama şu ya da bu nedenle burada gazeteciler kapıda bekliyorlar. Gazeteciler kafadan kontak olmayacaklarına göre dışarıda bekliyor olmalarının bir nedeni olmalı.

Ve elbette bir savcı da gazetecilere "kışkışlanacak tavukmuş gibi" davranarak "Şunları buradan kovun" dememeli. Zaten Savcı Öz’ün de bu karakterde birisi olmadığını, gazeteciler ile daha önceki temaslarındaki tutumundan biliyoruz.

Bu kısa görüntü de gösteriyor ki savcı da üzerindeki ağır baskıdan kaynaklanan nedenlerden olsa gerek sinirlerini kontrol etmekte zorlanıyor.

Bu tablo, hepimizin ders çıkarması gereken bir tablodur.

Çok önemli olduğu kuşku götürmeyecek bir davada herkesin savcı, yargıç ve avukat rollerini benimsemesi, davanın bitmek bilmez polemiklere konu edilmesinin yarattığı baskı, davayı yürütmekle görevli olanları olumsuz etkiliyor.Dava sürecinin çok uzaması, "hedef muhalefet" kuşkularına neden olan ve bitmek bilmeyen "dalgalar" da kamuoyu üzerinde stres yaratıyor. Kamplaşmak için fırsat arayanların ülkesinde bu dava da giderek özünden kopuyor, yeni bir kutuplaşmanın aracı haline geliyor.