Sancak'ın medyadaki geleceği ne olacak?

Şelale Kadak bu hafta Star Gazetesi ve 24 'ün ortağı olan Ethem Sancak'la röportaj yapmış. Sancak da merak edilen soruları cevaplamış.

GAZETECİLER.COM - Sabah'tan Şelale Kadak bu hafta bir medya patronuyla yapmış röportajını. Star Gazetesi ve 24 'ün ortağı olan Ethem Sancak'tan söz ediyoruz. Hakkında son dönem çok spekülasyon yapılan bir isim Sancak. Medya sektöründe geleceği de hayli merak konusu. röportajın medya ile ilgili bölümlerini aktaralım, gerisini de Sabah sayfalarından dilerseniz...

"Araya gireyim hemen öyleyse. Medya bu heves ettiğiniz işlerden biri mi oldu?
Medyanın ayrı bir özelliği var. Medya benim ailem içinde de özel bir hobi ve benim hobim. Diğer işlerde ailemin diğer bireyleri de ortak ama bu medya benim hobim. Geçmişimden biliyorsunuz, Aydınlık'la başlayan bir serüvenim var. Çoğu insanın gazeteci olmasına vesile olan bir konumdaydım.
Sahip olduğunuz medya kuruluşlarına bakınca medyanın sizin için bir hobi olduğunu düşünmem zor…
Sonra tabii Türkiye'nin bu dönüşüm sürecinde birey olarak nasıl bir katkıda bulunabilirim diye düşündüm. Ben hiçbir zaman şöyle bir işadamı olmadım. Ben para kazanayım da kendi işime bakayım. Benim her zaman fikirlerim, ideallerim önde gelir. Ben param olsun, yatım, katım olsun diyenlerden değilim. Hani klasik iş adamları derler ya, ben siyasetin dışındayım, taraf değilim. Bu bir yalan! Toplumda herkes birbirini kandırıyor ya…İşadamlarının fikri olmaz derler. Olur mu öyle şey! ABD'ye bakın, bütün işadamlarını alt alta koyun. Kimin hangi partiye oy verdiğini, para yardımında bulunduğunu görürsünüz. Açık açık kampanyalara para bağışında bulunurlar. Bu ayıp da bir şey değil. Çünkü siyaset en kutsal iş. Halk adına yönetmek. Ben taraf değilim demek toplumu kandırmaktır. Yoksa işte para kazanır, rantiye olur, paraya taparsınız. Girişimcinin parası olmaz girişimi olmaz. Ben her zaman kendini tarif eden, bir yere koyan biriyim. Son gelişmelere de bakınca ne yapabilirim dedim ve medyanın gelecekte çok iyi bir sektör olacağına inandım. Ama şu anda oda konum olarak haberin halka doğru ulaştırılması ve düzgün aydınlatılması konusunda bir şeyler yapabilirim diye düşündüm ve o zaman ki ortaklarımla bu işe heves ettim ve girdim. İyi de oldu.

(...)

Medyadaki ortağınız Hasan Doğan'ın ani vefatının da sizi çok etkilediğini duyuyorum...
Hasan Doğan benim gibi biriydi. İdealleri var. Kendime benzetirdim. Farklı noktalardan gelip, aynı noktada buluştuk. O da her zaman bir şeyin tarafıydı. Bu tarafsızlık kelimesine hakikaten çok kızıyorum.
İnsanlar korkularından olsa gerek oldukları tarafı dile getirmeye çekiniyor…
İnsan bir taraf olur! Kendinle benzeşlerinin yanında durursun. Bir ideal uğruna kendine benzeyenlerle örgütlenirsin. İnsanı insan yapan da budur.
Siz bu medya işine sosyal sorumluluk gibi mi bakıyorsunuz. Sürekli para kaybetmenize rağmen bırakmadığınıza göre.?
Benim için basın öyle.
Nedir bu medyanın cazibesi? Her işadamının gönlünde bir medya patronu olmak yatıyor sanki…
Albenisi olan bir iş bu. Milletvekili olmuş gibisin. Şimdi işte Genelkurmay resepsiyon yapıyor mesela, seni de çağırıyor. Herhangi bir işadamını çağırmıyor.

Ne demek ben taraf değilim!
İnsan taraf olur! Kendine benzeşenlerin yanında durur. Bir ideal uğruna örgütlenirsin. İnsanı insan yapan da budur. Bu tarafsızlık kelimesine hakikaten çok kızıyorum. Ne demek ben taraf değilim!

(...)

Medya işiniz zarar ettiğiniz için mi Fettah Tamince ile ortak oldunuz?
Medya işimde Hasan Doğan ile ortaktım. Onun vefatından sonra bütün hisselerimi üstüme aldım. İlk başlarda daha fazla zarar ediyordu. Ben toparlayıp, ortak arayışına girecektim. Bulmuştum da aslında ama kriz engelledi. İşte o arayışın sonunda Fettah Tamimce çıktı. Tanışıyorduk zaten.
Medya yatırımı olmayan, bu sektörü bilmeyen bir ortak buldunuz…
Onun da bana benzer özellikleri var. O da safını belli etmeyen, saman altından su yürüten girişimci tipi değil. Herkes biliyor onu işte. Zamanında kalkıp ben şucuyum, bucuyum dedi. Ben Atatürkçüyüm, Fethullahçıyım, Kürdüm diyor. Kimliğini anlatmak manasında cesaretle ortaya çıkıyor. Yani ortak özelliklerimiz var. İşte bu tanışıklıklar esnasında ben onu ikna ettim. Gel bu yükü benimle paylaş. Bu bir memleket meselesidir.
 Peki Tamince hemen işin içine girdi mi?
Tamince bu işi sevdi. Tamamını alacağım bile diyor, ben durduruyorum. Bekle bakalım diyorum."