Sanal alem çıktı gazetecilik kahpeye düştü
Diyor ki gazetenin kağıt olmasını; 'yedi aşifte kadın fethetmişim' gibi severim...
Bugüne kadar en ilginç yorumlardan biri Hürriyet yazarı Hadi Uluengin'den geldi...
"SANALI manalı kusur kalsın, ben gazetenin kâğıt olanını isterim. Kesinkes radikalim." diyor...
Ve bakın nasıl devam ediyor;
Maddiyatını elimde hissetmeliyim. Hatta parmaklarımı da
boyamalı ki, izini taşıyayım. Hele hele, müthiş bir hızla rotatifin
karnından çıkmakta olan nüshayı makinadan bile daha atik davranarak
kaporta kafesinden çekmek ve ilk iş olarak da kokuyu solumak yok
mu!
Bu, bana yedi kat arşa ulaşmışım; yedi aşifte kadın
fethetmişim; yedi kadeh ab-ı hayat iksiri içmişim gibi bir haz
verir ki, yaşadığım müddetçe pek az şeyi böylesine şehvetle
sevdim
Peki, çok mu demodeyim? Çok mu çağdışıyım? Çok mu antikayım?
(....)
Tamam, Köroğlu’nun “delikli demir çıktı mertlik bozuldu” sözünü
“sanal ekran icâd edildi gazetecilik kahpeye
düştü” şeklinde değiştirecek kadar ileriye
gitmeyeceğim.
Fakat şu kesin ki, internet denilen herze bir açıdan hayatı ne
denli kolaylaştırıyor olursa olsun, diğer yandan o hayatı daha
tehlikeli, daha rizikolu ve bilhassa daha spekülatif kılıyor.
Devamı da var elbette...
Buraya