Şampiyonlar Ligi sponsoru sansürlendi!
Sina Koloğlu: Sponsor bir firma "Bizim ülkede bira reklamı olmaz sen de gizli yap" teklifini nasıl kabul etti? Mutlaka gerekçeler vardır
Sina Koloğlu'nun Milliyet gazetesinin Cadde ekinde yayımlanan yazısının bir bölümü şöyle:
Şampiyonlar Ligi sponsoru sansürlendi!
Arsenal-Bayern Munih maçını (19 Şubat Salı) izlerken evde baktık, silme 'Heineken bira' reklamı vardı. Ee, adam sponsor. Tonla para vermiş, tabii ki reklamı çıkacak. Bizde, televizyonlarda bira reklamı yasak. Maç canlı yayınlanıyor. Herhangi bir teknik var mı anında buzlayacak. O da yok! Yani bal gibi adamlar bira reklamını yaptı, biz de izledik.
Şimdi RTÜK ne yapar? Hiçbir şey. NTV'ye alkollü içecekler durumundan ceza verebilir mi? Yayınlanan Şampiyonlar Ligi maçı. Şöyle bir haberi düşünün, "NTV'ye bira cezası. Şampiyonlar Ligi maçını yayınlayan kanal, sahadaki bira reklamları yüzünden ceza aldı."
Daha önce yazdım, TRT 3'te milli takımın eski maç görüntüleri veriliyordu. 80'li yıllar. O zamanlar Efes'in reklam panoları sahada yerini alıyordu. TRT üşenmeyip, onları buzlamıştı ceza yerim korkusuyla. RTÜK, "Ne kadar geçmişe dönük böyle komik işlerle uğraşmıyoruz" dese de, bir korku sarmış durumda içimizi!
Adı yok ama kendisi var, yani gizli reklam!
Çarşamba gecesi benim için takımım Galatasaray'ın maçı kadar Heineken'in ne olacağı da önemliydi. Baktık, reklam yok. Bir yandan konuşuyoruz, "Reklam yok, ama adam sponsor; mutlaka bir şekilde kendini gösterir" diye, bir yandan da maçla birlikte değişen reklam panolarını takip ediyoruz. Bir yazı dikkatimizi çekti: 'Enjoy responsibly'... Bu bir slogan. Diğerlerinden farklı. Köşede bir amblem gibi bir şey var sadece. Bu işin uzmanları tabii ki biliyor neyin ne olduğunu. Biranın en iyi sloganlarından biriymiş. Öğrendik. "Kıçı başı dağıtmadan iç" gibi bir mesaj. Maç boyu karşımıza çıktı bu slogan. Düpedüz çaktırmadan reklam yapıldı. Bu arada aynı saatte oynanan Milan-Barcelona maçında da biranın reklamı vardı.
Ahlakın ahlaksızlığı
Bütün bunlar yazmak ne kadar anlamsız. Ortada bir sponsor var, dünya çapında bira satıyor. Dünyanın en büyük ve geliriyle dudak uçuklatan organizasyonu Şampiyonlar Ligi'ne sponsor olmuş. Bugüne kadar aklımdan geçmedi bunu yazacağım. Reklam çıkıyordu geçip gidiyordu, beni de 'kötü yola' teşvik etmiyordu doğrusu. Ama bugün bunu konuşur, düşünür olduk. Bu işin bir yanı.
Peki, sponsor bir firma "Bizim ülkede bira reklamı olmaz sen de gizli yap" teklifini nasıl kabul etti? Mutlaka gerekçeler vardır. Gerekçe bulunur ama sorunun cevabı olmaz. Peki başka ülkede gösterilen bir maçtaki bira reklamına bir şey demiyorsun ama senin stadında olunca 'namuslu' kesiliyorsun. Şimdi gizli reklam nedeniyle maçı yayınlayan D-Smart'a ceza mı gelecek? Sorular abuk, gerekçeler komik olunca ortaya şu çıkıyor: Ahlakın ahlaksızlığı.