Şamil Tayyar'dan 'artık biz de varız' çıkışı!

Şamil Tayyar basın özgürlüğü tartışmasında farklı bir cephe açtı. 'CHP'li olmayanlar gazeteciden sayılmıyor' diyen Tayyar 'artık bu sektörde biz de varız' dedi.

GAZETECİLER.COM
Star yazarı Şamil Tayyar, Ülke TV ekranlarında fena coştu. Odatv baskınıyla alevlenen basın özgürlüğü tartışmalarına dahil olan Tayyar, medyada hegomonik bir CHP kimliği olduğunu söyledi. En Sıra Dışı programında konuşan Star yazarı hükümete yakın gazetelerin 'yandaş' olarak tanmlanmasına isyan etti, gazetecilere CHP yandaşı bir kimliğin dayatıldığını savundu.

"MEDYADA ARTIK BİZ DE VARIZ"

Medyada CHP ve İşçi Partisi düşüncesinin dışında yaşam hakkı tanınmadığını söyleyen Tayyar, muhafazakar basının da artık sektörde varolduğunu vurguladı: 
 
"Tufan Türenç şu anda aktif bir CHP üyesi, rozeti var. Böyle çok sayıda gazeteci var. Altan Öymen örneğin CHP'nin genel başkanlığını yaptı, hatta CHP kongresini 'hem bir CHP'li hem bir gazeteci olarak takip ediyorum' diye yazdı. Zaten sorun da burada. Bu meslekte CHP'li olmak bir zorunluluk gibi dayatıldı. Yabancı meslek örgütlerinin yayınladıkları raporlarda Türkiye'de sayısız davayla yüz yüze olan gazetecilerin isimleri yer alıyor. Bir kısım medya o raporları haberleştirirken Yeni Şafak, Zaman, Star, Akit gibi gazetelerin yazarlarının muhabirlerinin isimlerini vermiyor. CHP'li olmayan, İşçi Parti'li olmayanları gazeteciden saymıyorlar. Gazeteci olmak için CHP'li olmak zorunda mıyız? Artık devir değişti, artık CHP'li olmayanlar da İşçi Parti'li olmayanlar da bu sektörde varlıklarını sürdürecekler. Buna herkes alışacak."

"ŞEREFSİZLİĞİ BİZE GAZETECİLİK DİYE PAZARLAMAYIN"

Şamil Tayyar'ın odatv baskınıyla başlayan 'medya baskı altına alınıyor' iddialarına da hayli sert bir yanıt vererek, isim vermeden Soner Yalçın'ı hedef aldı: "Hiç kimse bize tetikçiliği, ahlaksızlığı, şerefsizliği gazetecilik diye pazarlamasın. Hiç kusura bakmasınlar."


"NOKTA DERGİSİ KAPATILDIĞINDA NEDEN SUSTULAR?"

Ahmet Kekeç de aynı dertten yakınırken "Tufan Türenç'in CHP üyeliği var örneğin, kongreleri nasıl takip ettiğini biliyoruz. Ben hayatım boyunca bir kongre takip etmedim ama yandaş demekten vazgeçmiyorlar." dedi. Nokta dergisinin kapatılması sürecinde merkez medyanın suskun kaldığını hatırlatan Kekeç, "darbe karşıtı bir yayıncılık olduğunda sus pus olan medya odatv baskını karşısında gösterdiği tepkiyle tam anlamıyla bir çifte standart içine düşmüştür' dedi.