Şamil Tayyar, Özkök'ü fena terletti!
Ertuğrul Özkök Ülke TV ekranlarında Ahmet Kekeç, Şamil Tayyar ve Turgay Güler'in konuğu oldu, programa Tayyar'ın sorusu damga vurdu.
Star Gazetesi Ankara Temsilcisi ve Yazarı Şamil Tayyar, Star Gazetesi Yazarı Ahmet Kekeç ve Gazeteci Turgay Güler'in hazırladığı En Sıradışı’nın konuğu Ertuğrul Özkök'tü.
Medyadaki iki ana kutbun önde gelen isimlerinin canlı yayındaki
tartışması ilginç diyaloglaryla dikkat çekti. Kekeç ve Tayyar
geleneksel Türk misafirperverliğinin sınırlarına takılan tartışmada
Özkök'ü yer yer tolere ettiler. Ancak yine de program boyunca
karşılık atışmalar ve ağır eleştiriler bitmek bilmedi.
BİR DAHA ASLA YAYIN
YÖNETMENLİĞİ YAPMAM
Özkök, Hürriyet'in
yayın yönetmenliğinden ayrılma sürecinin kendi iradesi dahilinde
geliştiğini söylerken bir daha asla gazete yönetmeyeceğini
vurguladı.
"Ben doçentlik ünvanımı duvara astıktan sonra bir daha asla
kullanmadım. Şimdi de kendim için asla 'eski yayın yönetmeni'
sıfatını kullanmıyorum. Bir daha yayın yönetmenliği yapmam.
Halimden çok memnunum, inanılmaz okuyorum, müzik dinliyorum,
dünyayı ve trendleri takip ediyorum. Daha ne isteyeyim
Allah'tan. Tam 20 yıl yaptım yayın yönetmenliğini. Adama 'toprak
doyursun gözünü' derler artık."
TAYYAR'DAN ÖZKÖK'E ŞOKE EDEN
SORU
Şamil Tayyar, Özkök'ü programın en çarpıcı
sorularından biriyle şaşırttı. Tayyar, Özkök'ün medya polemiklerine
çok sık konu olmaktan örtülü bir zevk aldığını iddia etti. Özkök'ün
şaşkınlıkla karşıladığı iddia ilginç diyaloglara sahne oldu.
Şamil Tayyar: İddia ediyorum bence Ahmet Kekeç
gibi yazarlar sürekli sizi yazmasalar, üç gün sonra psikolojik
bunalıma girersiniz. Siz, Yılmaz Özdil... Yani bu yazılar sizin
egolarınızı da tatmin ediyor sanki. Doğru mudur?
Ertuğrul Özkök: Bir deneyin bakalım. Üç gün
yazmayın bir belki kafama huni takıp neden beni yazmıyorsunuz'
derim. Ama bu sorunun muhatabı ben değilim.
Şamil Tayyar: Sanki kızsanız da Ahmet
Kekeç'in sizi yazmasından biraz zevk alıyorsunuz.
Ertuğrul Özkök: E herkesin içinde biraz
mazoşistlik vardır. Bu meslek bir ego mesleğidir. Ben 30 yıldır
'ben' diye yazıyorum.
KARINIZ SİZE NASIL TAHAMMÜL EDİYOR?
Yer yer Özkök'e takılmaktan geri durmayan Tayyar, programın kapanışına doğru geyiğe dönen sohbetin içinde hayli ilginç bir soru sordu. Eşinin sosyalist olduğunu söyleyen Özkök 'Hürriyet'teyken de haberlerimize manşetlerimize % 60 oranında itiraz eder eleştirirdi' dedi. Şamil Tayyar da araya girerek 'Karınız size nasıl tahammül ediyor?' diye sordu. Bir an duraklayan Tayyar 'ideolojik olarak' diye ekledi. Özkök ise 'onu karıma soracaksın' diyerek Tayyar'ı cevapladı.
HÜRRİYET'TE NEDEN TÜRBANLI
ÇALIŞAN YOK?
Ahmet Kekeç, Hürriyet gazetesinin yapısal olarak
belli bir kimliğini ifade ederek ilginç bir soru yöneltti Özkök'e.
Gazetede neden türbanlı bir çalışanın olmayışı programın çarpıcı
diyalogları arasında yer aldı.
Ertuğrul Özkök: Niye soruyorsunuz bu soruyu. Bence bunları sorgulamayalım. Ben gösteriş olsun diye bir tane başörtülü alıp oraya koymam. Bazısı göstermelik olarak alıyor türbanlı köşe yazarı koyuyor. Ben kota demokrasisine karşıyım. Siz de sorgulamayın. Eğer sormazsanız zaten olacak. Ama böyle yapınca bir zafer havası oluşuyor.
Ahmet Kekeç: Kendinize bir yer biçip başkalarını da bir yere oturtursanız.
Ertuğrul Özkök: Ben başka gazetelere soruyor muyum türbanlı çalışanı var mı diye?
Ahmet Kekeç: Ama başkasını tanımıyorsunuz. Mesela bize biat medyası dediniz.
Ertuğrul Özkök: Haklısın bir daha kullanmam. Zaten çok da kullanmıyorum artık.
Şamil Tayyar: Peki Sabah'ta türbanlı bir yazar var mı?
Ahmet Kekeç: Yoksa ona da sormak sormak lazım. Erdal Şafak yönetiyor mesela, oraya da sormak lazım.
İşte o anlar: