Sami Kohen
Bir siyasetçi “Demokrasinin sandıktan ibaret olduğunu” söylese de bir gazeteci, bir aydın bunu söyleyemez…
Başbakan Erdoğan’ın demokrasiyi seçim sandığından ibaret görmesini eleştirmeyi hiç düşünmedim…
Çünkü…
Nihayet o bir siyasetçi…
Ne her söylediğinin doğru olması umurundadır bir siyasetçinin…
Ne de her doğruyu söylemek gibi bir zorunluluğu vardır…
O nedenledir ki Başbakan’dan çok, onun bu söylemine, açıklamalarına, ısrarına destek veren meslektaşlarımızı tenkit ettim…
Bizler siyasetçi değiliz…
Bir siyasal, sosyal konu hakkında elbette kendi fikirlerimizi söyleme özgürlüğüne sahibiz…
Ama…
Olgularla ilgili kişisel fikir değil doğru bilgi veririz…
Vermek zorundayız…
Osmanlı tarihinde kimden sonra kimin
padişah olduğu bir olgudur...
Bunu değiştirerek söylemeye hakkımız yoktur...
Ama...
Gidenin mi yoksa yerine gelenin mi daha başarılı olduğu konusunda
dilediğimizi söylemekte özgürüz...
Demokrasi de fikir değil olgudur…
Demokrat olmak veya olmamak ise bir düşünce, bir fikir, bir görüş ve haliyle “Tercih”tir…
Liberal aydın ahlâkı ille de demokrat olmayı gerektirmez…
Ama…
Liberal aydın ahlâkı demokrasinin tarifini doğru yapma zorunluluğu ve sorumluluğu taşır…
Bir siyasetçi “Demokrasinin sandıktan ibaret olduğunu” söylese de bir gazeteci, bir aydın bunu söyleyemez…
Söyleyeni savunamaz…
Zira demokrasi seçim sandığından ibaret değildir…
Seçim sandığı demokrasinin temel ayaklarından sadece biridir…
Sözü dış politika uzmanı Sami Kohen’in bugünkü Milliyet’te başlığı altında yayımlanan makalesine getireceğim…
Ve…
Sami Kohen’i, nefis makalesinin az önce anlatmaya çalıştığım gazeteci ve aydın ahlâkına uygunluğu nedeniyle “Günün Kazananı” ilân edeceğim…