Sami Altınkaya

Günün televizyoncusu oldu çünkü

Vallahi ağzımız açık kaldı...
"Her belediye başkanına bunu soruyorum, Şişli'nin ne kadar borcu var" diye sordu... Mustafa Sarıgül'den bir dayak yemediği kaldı.
O çirkin hakaretlerden 2 gün sonra kalkıp Sarıgül'ün ayağına gidince "pes yani" dedik...

Söyle be Sami seni oraya hangi güç gönderdi?
Patronun Aydın Doğan mı?
Peki ya senin haysiyetin, şerefin, meslek onurun...
Sarıgül'e bu biat neden?
O hakaretleri yutmak, hazmetmek neden?
Dahası be Sami:
O çanak sorular neydi öyle?

"Bu soruları sana kim sorduruyor" diyerek sana sövmüş kadar olan Sarıgül'e "Ben onu haklılığın haykırışı olarak görüyorum" demek neyin nesiydi.

Ah be Sami ah!
Yazık ettin "yüce" manasına gelen taşıdığın o isme!
Küfür ettirdin mensubu olduğun mesleğe...
Tebrikler!
2 gün önce sorduğun soru ile bu köşede günün televizyoncusu olmuştun, bugün de çanak sorularınla...