Salih Tuna’nın ‘Çizilmişi’ kim?..
“Seni çizilmiş seniii” demeye getiriyor, “çizik zeytin” gibi… Bakın nasıl…
GAZETECİLER.COM -
Salih Tuna bugün eski mahallel komşularından birine fena
çakıyor…
“Seni çizilmiş
seniii” demeye getiriyor, “çizik zeytin”
gibi…
Bakın nasıl…
"Bir 'çizen adam' olarak Başbakan"
başlıklı yazında Fatih Altaylı'dan Hasan Cemal'e, Ertuğrul
Özkök'ten Fehmi Koru'ya kadar hemen hemen bütün köşe yazarlarının
"çizildiğini" ifade etmiştin.
Fakiri de ihmal etmemiştin
hani.
Gerçi beni "çizdiğinden" ne
Başbakan'ın haberi vardı, ne de benim.
Nihayetinde kaptırıp gitmiştin
işte. Sağlık olsun.
Maksadın, Başbakan'ın
"tahammülsüz" olduğuna işaret etmekti herhalde. Ne ki, bir yığın
yalan yanlış malumat üzerine bina etmiştin "yargını."
Gördün işte: birkaç gün önce Fehmi
Koru da Başbakan'ın uçağındaydı.
Sakın yanlış anlama; bundan 6 ay
mukaddem bir yazıdaki "tezviratın" peşinde değilim.
Gelgelelim…
İlke planında söyleyecek olursak:
bir insanın herkesi "çizmesi" gerçekten de vahim bir
durum.
Daha da vahimi ne biliyor
musun?
Herkes tarafından
"çizilmek!"
Yani, tastamam senin içinde
bulunduğun hal…
Kadir İnanır'dan Haşmet
Babaoğlu'na, Hülya Avşar'dan Şamil Tayyar'a kadar her cinsten, her
boydan, her türden, her zümreden, her sınıftan insana "çizdirdin"
kendini.
Yetmezmiş gibi geçen sefer de,
"Özgür-Der"e çizdirdin!
Yahu...
Nurettin Şirin'in soyadını yazacak
kadar bile "cesaretin" olmadığına bakmıyorsun da, "eylem" yahut
"direniş" sadedinde "Özgür-Der"e falan hesap soruyorsun! ("Dava
delisi Nurettin" ha?!)
Olacak şey mi?
Kim mi bu “çizik –
ezik”?..
Onu da