Salih Tuna'dan Hasan Cemal'e: Aptallık tükenmiyor
Sabah gazetesi yazarı Salih Tuna bugünkü yazısında isim vermeden Hasan Cemal'i eleştirirken; İlber Ortaylı'nın canlı yayında Hasan Cemal için söylediği "aptal" lafına da göndermede bulundu.
Salih Tuna "ekonomik terör saldırısı"
olduğunda da vatan savunması yapmak gerektiğini "Mahut saldırıyı
"oley" çekercesine duyurmak veya 'bankalara el konulacak' demek
veya 'döviz cinsinden mevduat TL'ye çevrilecek' şeklinde heyula
oluşturmaya çalışmak da tastamam bozgunculuktur." sözleriyle
vurguladı.
Salih Tuna, yazısında Hasan Cemal'in yazısına gönderme yaparak
"Takıntılı Hasan Paşa gibi "memleket yanıyor" yaygarası
yapmak, eleştiri değil bozgunculuktur" dedi. Ardından da İlber
Ortaylı'nın canlı yayında yaptığı gafı hatırlattı.
İŞTE SALİH TUNA'NIN O
YAZISI
Diyelim ki Çanakkale'deyiz, yedi düvele karşı
vatan savunmasında; düşman toplarla saldırdığı bir anda matbuatımız
şöyle manşetler atıyor:
"Son top
saldırısı iflahımızı kesti!..."
"Yandık,
bittik, tükendik...Direnecek gücümüz
kalmadı..."
"Her şey bitti... Teslim
olmaktan başka
çaremiz yok... "
Ne demektir bu?
Lafın düzünü edelim: Düşman saldırısına destek olmak, yani,
bozgunculuk yapmaktır.
Aynı durum terör saldırıları için de geçerlidir.
"Ekonomik terör saldırısı" da buna
dahildir.
"Ekonomik terör saldırısı" dediğim, hiçbir ekonomik temele
dayanmaksızın doların 4 binlerden 7 binlere çıkmasıdır
mesela.
Mahut saldırıyı "oley" çekercesine duyurmak veya 'bankalara
el konulacak' demek veya 'döviz cinsinden mevduat TL'ye çevrilecek'
şeklinde heyula oluşturmaya çalışmak da tastamam
bozgunculuktur.
Efendim doların yükseldiğini görmezden mi gelelim?
Bunu görmeyen mi var?
Mesele, halkımızın sofrasındaki ekmeği çalan ellere engel
olmaktır, FETÖ'cüler gibi o ellerin maksadına hizmet etmek
değil.
15 Temmuz'daki işgal girişimi ile söz
konusu "ekonomik terör saldırısının" hedefi de "merkez üssü" de
aynıdır.
Tuncay Opçin adlı kaçak FETÖ'cünün şu
tweeti de bu hakikatin ifadesidir: "Camilerden 7 / 24
sala verilmiyor mu? Dolardaki
yangın belki böyle söner..."
Tevekkeli denilmemiş, "şecaat
arz ederken merd-i kıptî sirkatin
söyler"
Eleştiri mi?
Elbette olacak, hem de kıyasıya. Ama FETÖ'cülerden farkın
olacak, eleştiri diye karamsarlık bombalamayacaksın.
Bir de, saldırı anında eleştiri, saldırının amacına hizmet
edebilir, dikkatli olacaksın.
Yapılması gereken belli zaten: İsrafa son vereceğiz. Tasarruf
yapacağız. Tasarruflarımızla üretime yönelip ihracatı
arttıracağız.
Bunun için de geceli gündüzlü çalışacağız, başka yolu
yok.
Merkel bile Türkiye'ye güven verici
açıklamalar
yaparken, Avrupa Parlamentosu'ndan
bile ambargoya karşı Türkiye'ye destek
gelirken, Takıntılı Hasan
Paşa gibi "memleket yanıyor"
yaygarası yapmak, eleştiri değil bozgunculuktur.
Takıntılı Hasan Paşamız, "yaygarasında" biraz geç
kalmış.
Nedeni mi?
Demesine bakacak olursak, üç haftadır sürgündeki
dostlarıyla Leros adasında tatil yapıyormuş.
(Artık nasıl sürgünse!)
Geç kalmasının acısını felaket çıkarmış.
Nasıl mı?
Sadece "memleket yanıyor" demekle de kalmamış,
kendisi gibi "yaygara" koparmaya çalışmayan İş Bankası Genel
Müdürü'nden iş dünyamızın patronlarına kadar herkesi "acıklı" ve
"hüzün verici" buluyor.
İlber Ortaylı, "aptal" demişti de "susturulmuştu."
Ben susmayacağım: Aptallık tükenmiyor!