Salih Tuna: İpin ucu kabak gibi meydanda
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Şayet bir gün milletimiz 'tamam' derse ancak o zaman biz kenara çekiliriz" sözleri sonrası sosyal medya resmen yıkıldı.
Başlatılan 'tamam-devam'
kampanyası bugün birçok köşe yazarının
gündemindeydi. Sabah gazetesi yazarı Salih Tuna da başlatılan
kampanyaya ilişkin, "Bir kampanya başlatıyorlar, ipin ucu
nerde diye bir bakıyorsunuz;
karşınıza Amerika, Brezilya, İngiltere çıkıyor. Bot
hesaplarla FETÖ zaten full arkalarında.PKK network'ü
derseniz, hakeza." ifadelerini kullandı.
Muhalefete de çıkışan Tuna, "Ya
size ne oluyor sayın muhalif şebelekler?
Erdoğan size ne etti de bu kadar nefret ediyor, "tamam" diye diye
adeta periferinizi yırtıyorsunuz?" dedi.
SALİH TUNA'NIN YAZISI
Bir kampanya başlatıyorlar, ipin ucu nerde diye bir
bakıyorsunuz;
karşınıza Amerika, Brezilya, İngiltere çıkıyor.
Bot hesaplarla FETÖ zaten full arkalarında.
PKK network'ü derseniz, hakeza.
Muhalif şebelekler de inanmak için artık bahane falan aramıyor,
yeter ki Erdoğan karşıtlığı olsun.
Yargı bağımsız değilmiş de adalet yokmuş da hukukun üstünlüğü
kaybolmuş da...
Behey FETÖ hattındaki ahmak...
Kuddusi Okkır'a mahpushane teneşir
edildiğinde, Genelkurmay Başkanı İlker
Başbuğ silahlı terör örgütü kurmak iddiasıyla içeri
tıkıldığında, mesleğimarangozluk olan FETÖ imamı
yargıçlara hâkimlere direktif verdiğindeiçinizden herhangi bir
Taha Akyol çıkıp da, hukukun üstünlüğünden dem vurdu mu?
Hülasa, yargıyı FETÖ teslim aldığında ağzınızı açtınız mı?
Ne zaman ki HSYK FETÖ'den temizlendi koro halinde
yargı bağımsızlığından,hukukun üstünlüğünden bahseder
oldunuz.
Kimlere mikrofon olduğunuzun farkında değil misiniz hâlâ?
***
İşin tuhaf yanı, 15 Temmuz'un hemen öncesinde de aynı şekilde
lagaluga ediyorlardı.
Geçenlerde bir televizyon kanalında gazeteci Nedim Şener,
bu ülkede "FETÖ başka devlet başka bir şey değildi" dedi.
Öyleydi.
Kırk yıllık gladyo örgütü devleti ele geçirmişti.
Uzatın kulağınızı da FETÖ kumpasıyla mahpus damında
yatırılan Nedim Şener anlatsın: "FETÖ, Türkiye
Cumhuriyeti Devleti'ydi. Kurmay subayların yüzde
72'si, 84 il istihbarat şube müdürünün yüzde 74'ü, 7
bin personelin 6 bin500'ü... FETÖ, devleti her şeyiyle ele
geçirmişti (...) FETÖ dediğiniz şeyaslında
devletti. Devlet acze düşmüştü. 7 Şubat krizinden
sonra (MİT Müsteşarı'na operasyon
girişimi) Erdoğan ne
dedi, 'Hedef bendim' dedi. Peki hedef
sendin de neden kimseyi
görevden alamadın? Çünkü devlet acizdi. Yargı,
savcılık, medya ve ondan olmayan medya baskı
altındaydı. 17-25 Aralık'tan sonra Erdoğan'dan
başka bunun mücadelesini veren kimse olmadı..."
Evet, Erdoğan'ın dışında kimse mücadele vermediği gibi
muhalefet de topyekûn karşısına dikildi.
Ana muhalefet partisi lideri, FETÖ üretimi tapeleri Meclis
kürsülerinden okumadı mı?
Dahası, 17- 25 Aralık 2013'ten 15 Temmuz'a kadar FETÖ'nün
kendilerine servis ettiği kumpas malzemeleri üzerinden "muhalefet"
yapmadılar mı?
***
FETÖ 15 Temmuz'da topyekûn harekete
geçince Erdoğan "ölümüne" direnişe çağırdı
ve Türkiye Cumhuriyeti'ni adeta ipten aldı.
CHP lideri çok geçmeden, Fetullah'la senkronize biçimde,
"tiyatro" demeye başladı.
İmdi, FETÖ'nün Erdoğan'dan nefret etmesini de Erdoğan'a karşı çıkan
herkesi müttefik görüp destek vermesini de anlarım.
PKK'yı da anlarım.
Ya size ne oluyor sayın muhalif şebelekler?
Erdoğan size ne etti de bu kadar nefret ediyor, "tamam" diye diye
adeta periferinizi yırtıyorsunuz?