Şahan Gökbakar Cem Yılmaz için ne dedi?

Şahan Gökbakar: Cem Yılmaz'la küslüğüm de muhabbetim de yok, nötrüm

Şahan Gökbakar: Bu ülkede komedi anlamında büyük markalar var; onları birbiriyle kıyaslıyorlar; Ata ile Cem; benle Ata... Ama herhalde en ağız sulandıran kıyaslama Cem-Şahan oluyor.

Komedyen Şahan Gökbakar, Cem Yılmaz'la karşılaştırılmasıyla ilgili olarak, "Sanki o, entelektüel kesimin de zekasıyla beğenisini kazanan insan olarak "onun filmlerinde avamlık olmaz" gibi bir şey yaratılıyor. Öte yandan da "halkın beğendiği de işte bu Recep İvedik" diyorlar... Aslında bizim üzerimizden kendilerini yarıştırıyorlar bence. Yoksa benim kimseyle bir yarışım yok" dedi.

Şahan Gökbakar, "Cem Yılmaz'la küslüğüm de bir muhabbetim de yok. Nötr olduğum biri" diye konuştu.

Yeni filmi Recep İvedik 4 vizyona giren komedyen Şahan Gökbakar, Vatan gazetesinden Banu Duran'a konuştu.

Banu Duran'ın Şahan Gökbakar ile yaptığı söyleşi şöyle:

Kaç adet daha İvedik filmi izleyeceğiz?

5 ve 6 olacak ama sonrasını bilmiyorum.

Bu yeni filmin farkı nedir; Maldivler'de çekildiği için en maliyetli olan sanırım?

Evet, en maliyetli bu oldu. Çünkü 22 gün boyunca yaklaşık 100 kişilik bir ekibi yurt dışına götürmek tabii ki lokal bir coğrafyada film çekmekten daha fazla maliyetli.

Peki en çok emek verdiğiniz de bu mu?

Evet. O makyajla tüm gün o sıcağın altında olmak, çekim yapmak zordu. Malum, vücuduma kılları tutkalla yapıştırıyorduk ve o tutkal kolumda resmen pişiyordu diyebilirim. 35 dereceyi görünce "oh be serin" diyorduk; genelde 40-45 dereceydi. Bir de düşünsenize, ben o makyajla yandım. Sakal kısmım bembeyaz kaldı; alnıma bant taktığım için alnım da öyle... Film bitince bir baktık, ibiş gibi olmuşum (Gülüyor)... Hemen yakında Singapur vardı; orada masaj yaptırdım ve güneşlendim de öyle kendime geldim. Hatta alnımı yakmak için suratımı havluyla örtüp, sadece alnımı yakmaya uğraştım.

İnsan ilk etapta; oh ne güzel hem film çekti hem tatil yaptı diyor...

Vallahi denize bir kere çekim için girdim (köpekbalığı sahnesi), o kadar. Altı gün çalışıp bir gün tatil (repo) yapıyorduk. O repo günlerimde girerim dedim; her repoda fırtına çıktı. Düşün o tropikal iklimde...

İHTİYAR'I CEM YILMAZ KULLANIR

Haldun Dormen’le bir atışma da yaşandı. Cem Yılmaz’la sizi karşılaştıran Dormen’e “ihtiyar” dediğinize pişman mısınız?

Burada benim cevap vermeme neden olan olay; iki ismin birbiriyle kıyaslanması ve diğer isim için çok büyük sanatçı denmesi... Bu kıyaslamaya layık görülmeyen ben; ne sanatçıyım, ne de değerliyim... Milyonlarca seveni olan bir insana bu kadar aşağılayıcı konuşulmamalı. Ben buna tepki gösterdim. Tepki gösterirken de; beni kıyaslamaya dahi sokmadığı, büyük sanatçı dediği ismin Levent Kırca’yla yaşadığı polemikte Kırca’ya hitap ettiği şekilde kendisine hitap ettim. Çünkü Cem Yılmaz da Kırca’ya: “Ben senin dengin değilim ihtiyar” diye hitap etmişti. Ben de Haldun Bey’e o çok değer verdiği sanatçının başka bir ustaya hitap ettiği şekilde hitap etmek istedim. O yüzden ihtiyar yazdım; zaten ihtiyar benim kullandığım bir kelime değildir.

Siz de Cem Yılmaz da iki büyük marka olduğunuz için mi hep bu kıyas?

Tabii... Bu ülkede komedi anlamında büyük markalar var; onları birbiriyle kıyaslıyorlar; Ata ile Cem; benle Ata vs... Ama herhalde en ağız sulandıran kyaslama Cem-Şahan oluyor.

Neden ama?

Sanki o, entelektüel kesimin de zekasıyla beğenisini kazanan insan olarak “onun filmlerinde avamlık olmaz” gibi bir şey yaratılıyor. Öte yandan da “halkın beğendiği de işte bu Recep İvedik” diyorlar... Aslında bizim üzerimizden kendilerini yarıştırıyorlar bence. Yoksa benim kimseyle bir yarışım yok.

Küs müsünüz Yılmaz’la?

Küslüğüm de bir muhabbetim de yok. Nötr olduğum biri.