'Sabredin eylülde ekranlar canlanacak'

Mesut Yar kardeşimiz geçen akşam Enver Aysever'in Aykırı Sorular programında anlattı durdu ama kimse yemedi.

GAZETECİLER.COM - Biliyorum şu sıralar hepsi dökülüyor. Siz de "İzlenecek bir şey yok ki" diye dert yanıyorsunuz. Haklısınız, hiçbirinde doğru dürüst yaz programı ekrana gelmedi.

Böyle diyor Bugün gazetesi yazarı Aykut Işıklar köşesinde... Ardından da ekliyor:

"Ama TV yöneticileri çok haklı. Reklam geliri sıfır, hep cepten harcıyorlar. Kimi arasalar ortada yok. Herkes bir köşeye saklanmış. Çok ciddi ülke sorunları varken vur patlasın çal oynasın da olmuyor. Hele Ramazan ayında... Kimi eski dizi ve programlarla 'tekrar' yaptı, kimi "Ne yersem zayıflarım" tarzı geyik muhabbetleriyle idare etti.

VATANDAŞ BESLENME UZMANI, KALP DOKTORU FİLAN OLDU

TV izlemekten başka şansı olmayan vatandaş da bu sayede beslenme uzmanı, aşçı veya kalp doktoru filan oldu. Bu arada bildiklerini de unuttu. Yeni bilgilere kendini alıştırmaya başladı. Örneğin tarih boyunca yumurtada kolesterol var, fazlası zararlı bilirdik. Şimdi de doktorlar bol bol yumurta yiyin demeye başladı. Eee ne yapalım, çağa uyacağız, yumurtaya saldırdık. Velhasıl TV dünyasında durum bu.

PARALARI ÇOK AMA AKILLARI KIT

Kafalar eylülden sonraya çalıştırılıyor. Hemen hepsi halkın karşısına yeni projelerle çıkmaya hazırlanıyor. Bazılarında para daha çok galiba veya akıl daha kıt... "Şunu yapacağız, bunu yapacağız" deyip ayağı yere basmayan projeler anlatıyorlar. Örneğin biri kalkmış Kenya'da trophy düzenliyor. Sevgili kardeşlerim, bizde dört çekerli araç Etiler ve Nişantaşı'nda dolaşmak için alınır. Ormanda, dağda dolaşan gördün mü hiç?

Dolaşanlar da gariban tamirciler. Değil Kenya, Şile'ye gidecek benzin parası bulamıyorlar. Bazı diziler yer değiştiriyor, bazı kişiler eski işlerini yeni kanalda yapmayı planlıyor. Allah hepsinin işini rast getirsin.

TV dünyası gerçekten çok büyüdü. Resmen endüstri oldu. Kaç aile TV programları sayesinde ekmek yiyor, kimse bilmiyordur. Bir de şu var ki, bu konuda yıllardır çok ısrarlıyım. Ülkemiz gerçek bir TV cennetidir. Dünyanın hangi ülkesinde bu kadar ulusal kanal var? Beş kuruş vermeden izlediğiniz onlarca TV kanalı var?

HEM ELEŞTİRMEN HEM DE PROGRAMCI OLUNMAZ

Ama bu demek değildir TV eleştirmeni arkadaşlar istediklerini rahatça yazacaklar... Hem yapımcı olup paraları götürmek hem işine gelmeyeni yerden yere vurmak. Böyle en az beş TV eleştirmeni var piyasada. İstedikleri kadar ahlak, dürüstlük şovları yapsınlar, yemiyoruz. Bir kişi hem TV programı hazırlayıp hem de gazete, TV eleştirmeni olamaz. Çok dürüst bile olsa, eşyanın tabiatına aykırı, inandırıcı olamaz. Kendi TV'sini çaktırmadan kayırmak zorundadır. Yoksa programı yayından kaldırılır.

Mesut Yar kardeşimiz geçen akşam Enver Aysever'in Aykırı Sorular programında anlattı durdu ama kimse yemedi. TV eleştirmenlerini TV dünyası da bilir, gazeteciler de...

MESUT İŞİNİ İYİ YAPIYOR AMA...

Mesut'u HBB'de elinde mikrofonla dolaştığı günlerden tanıyorum. "Ağabey ben TV'ci olabilecek miyim" diye sorardı. Bence iki işi de iyi yapıyor ama objektif kalması imkânsız.
Programına gelmeyen veya gelen kişiye kalemi başka türlü oynar. Bir de bu abidik gubidik işleri gizlice, daha doğrusu danışman diye yapanlar var. Onlara resmen rüşvetçi diyebiliriz. İşleri para aldıklarını programı yere göğe sığdıramamak, rakipleri de kötülemek...