SABAH'ı batma noktasına kim getirdi?.. Şafak mı?.. Albayrak mı?..
SABAH’ın başına Ertuğrul Özkök’ü de getirseniz, Serhat Albayrak her işe burnunu soktuğu sürece SABAH başaramaz…
Amacım, analiz yeteneği çok yüksek
Ahmet B. Yavuz kardeşime “yanlış düşünüyorsun” demek değil
ama…
Kendi penceremden baktığımda
“eksik” düşündüğünden şüphem yok…
Şimdi gerekçemi de
açıklayacağım…
Belki bana hak verir…
Çok uzun yıllarını özel sektörde
üst düzey yöneticilik yaparak geçirmiş bir ağabeyi olarak ona,
kendi makalesinden bir bölümle cevap vereceğim…
Ahmet B. Yavuz, Mehmet Emin
Karamehmet’ten bir anekdot
aktarıyor:
Karamehmet,
Dijitürk’ü kurduğunda çimento sektöründen
bir yöneticiyi bu şirketin başına getiriyor...
Diyorlar ki “Patron bu adam medya
işinden ne anlar ki sen bunu getirdin bu işin
başına?”…
Ahmet Bey kardeşim Karamehmet’in yanıtını çok beğenmiş ki şöyle
diyor:
“Bakın ne güzel cevap vermiş
Akşam’ın patronu”…
Ahmet kardeşimim beğendiği cümlesi şu Karamehmet’in:
“Medya sektöründeki yöneticiler
zarar etmeyi artık kanıksamışlar, kâr eden sektörlerden adam
getirelim de belki burası da düzelir.”
Evet sevgili Yavuz…
Aynen öyle ama…
Gazetelerimizi zarar etmeye
alıştıranlar genel yayın yönetmenleri değil ki…
Gazete bir ürün…
En iyisini de yapsan eğer idari
kadrolar beceriksizse…
Satış servisi
berbatsa…
Reklâm departmanı kendi
havasındaysa ve genel yayın yönetmenlerini sürekli “haber – reklâm”
konusunda sıkıştırıyorsa; genel yayın yönetmenleri ne
yapsın?..
Türk gazeteciliğinin en başarılı
genel yayın yönetmenlerinin başında Nezih Demirkent merhum
gelir…
Neden?..
Çünkü o sadece bir genel yayın
yönetmeni değil bir genel müdürdü de aynı zamanda…
Nitekim batık Dünya gazetesini
nerelere çıkardığını hepimiz biliyoruz…
Keza Ertuğrul Özkök…
Biz de en çok O’na takılıyoruz ama
O’nun salt bir genel yayın yönetmeni olmayıp aynı zamanda mükemmel
bir genel idare müdürü olduğunu görmezden gelebilir
miyiz?..
Eğer Soner Gedik yerine mali
işlere de Özkök baksaydı eminim ki Aydın Bey o vergi sorunlarının
hiç birini yaşamazdı…
Ya da Prof. Şükrü Kızılot, Doğan
Medya Gurubunun mali işler koordinatörü olsaydı, Aydın Bey, Maliye
Bakanlığı ile karşı karşıya gelir miydi?..
Bunu şunun için
söylüyorum…
Gerek merhum Nezih Demirkent ve
gerekse de Ertuğrul Özkök, gazetenin idari işleriyle de ilgilenecek
kadar tüccar zihniyetliydiler…
Ama…
İdari müdürler de işlerine
karışmıyorlar (Mali değil, idari müdürlerden söz
ediyorum)…
Peki geç Erdal
Şafak’a…
Geç İsmail
Küçükkaya’ya…
Birincinin üstünde Serhat Albayrak
var…
İkincinin üzerinde de Serdar
Çaloğlu…
Al birinden vur
öbürüne…
SABAH’ın tirajı düşmüş 308
bine…
Biraz daha düşerse 300 binin
altı…
Ve SABAH’ın başına Ertuğrul
Özkök’ü de getirseniz, Serhat Albayrak her işe burnunu soktuğu
sürece SABAH başaramaz…
Başaramaz çünkü genel yönetim bir
beceri işidir…
Bilgi yetmez… Yetenek de
gerektirir…
Mehmet Emin Karamehmet
bir çimentocuyu Digitürk’ün başına getirdiyse
birilerinin akrabası olduğu için değil, üstün yetenekleri olduğu
için getirmiştir…
Ama aynı Karamehmet, Digitürk’te
gösterdiği hassasiyeti Akşam’da nedense gösteremiyor…
Show TV’de
gösteremiyor…
Hâsılı…
Sabah ve
Akşam’daki başarısızlığın sebebi genel yayın yönetmenleri değil,
ekip çalışmasından haz etmeyen, vermeden almanın Allah’a mahsus
olduğunu unutan genel idarelerdir…
Serhat Albayrak’tır…
Serdar Çaloğlu’dur…
Genel yayın yönetmenleri
geziyormuş…
Gezecekler elbette…
Ertuğrul Özkök’ten daha çok gezen genel yayın yönetmeni mi
var?..
Yok ama onun yönettiği gazeteden
başka para kazanan gazete de yok…
Çünkü Özkök sadece gazeteci değil
bir tüccar…
Onun tüccarlığına kızsanız da
unutmayın ki patronu onu aynı zamanda iyi bir tüccar olduğu için
tutuyor…
Erdal Şafak da İsmail Küçükkaya daiyi birer gazetecidirler ama tüccar
olamazlar…
Tüccar olamamaları ayıp değil
ama…
Onların bu eksikliklerini iyi
birer tüccarla kapayamayan patronların yaptıkları
ayıp…
“Ayıp” çünkü Şafak’ın ve Küçükkaya’nın yanına birer Kenan Tekdağ
koyamıyorlar…
Tekdağ’ın
idaresinde yarışa 3 ay önce başlayan Gazete HT (bu gidişle),
SABAH’ı geçecek…
Sanıyor musunuz ki o başarı Fatih
Altaylı’nındır…
Alın Kenan Tekdağ’ı da o zaman
görürüm ben Altaylı’nın na hallere düşeceğini…
Ya da koyun Tekdağ’ı SABAH’ın
başına da bakın görün SABAH nasıl sıçrama yapacaktır…
Adnan Berk Okan
08.07.2009