Sabah Hürriyet ve Aydın Doğan'ı bu manşet ile vurdu

GAZETECİLER.COM - 

Hürriyet Gazetesi'nin bugünkü manşeti medya kulislerini de hareketlendirdi. O manşeti değerlendiren Sabah gazetesi okur temsilcisi İbrahim Altay, "çirkin bir algı operasyonu" olarak yorumladığı manşet için "Türkiye ne büyük zorluklar atlattı, bu demokrasi mücadelesi kolay kazanılmadı, Hürriyet tam değişti derken fabrika ayarlarına geri döndü. İlk fırsatta yine bel altı vurarak yeni algı operasyonlarının peşinden koşmaya başladı." yorumunu yaptı.

Hürriyet, sanki Türkiye bir darbe girişimi atlatmamış gibi, Erdoğan’a suikast girişiminde bulunulmamış gibi, Cumhurbaşkanı’nın uçağı düşürülmeye çalışılmamış gibi Erdoğan’ın Özel Harekatçılar tarafından korunmasını “özel koruma” manşeti ile üstü kapalı olarak eleştiriyor.

Hürriyet Gazetesi'nin, devletin güvenlik güçlerine istinaden "Özel Koruma" manşetine sert tepki geldi. Özel harekatçıların Erdoğan'ı korumasına tam sayfa bir resimle yer veren Hürriyet'in bu yaklaşımının gazetecilik olarak sorunlu olduğunun altı çizildi. Sabah Gazetesi okur temsilcisi İbrahim Altay ve Medya Derneği Başkanı Ekrem Kızıltaş Hürriyet'in bu habercilik anlayışına sert tepki gösterdi.

45 GÜN ÖNCE DARBE GİRİŞİMİ OLMAMIŞ GİBİ...

Çirkin bir algı operasyonuna imza atan Hürriyet sanki Türkiye'de 45 gün önce bir darbe girişimi olmamış gibi, Erdoğan'a suikast timleri kurulmamış gibi, Cumhurbaşkanı'nın uçağı düşürülmeye çalışılmamış gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Özel Harekatçılar tarafından korunmasını üstü kapalı olarak eleştirdi. Devletin güvenlik güçlerine "Özel Koruma" diyerek Erdoğan'ın askere ve polise güvenmediği imajı yaratmaya çalışan Hürriyet'e sosyal medyadan büyük tepki geldi.

"BU ŞİMDİYE VE İLERİYE YÖNELİK ALGI İNŞAASIDIR!"

A Haber'de canlı yayına telefonla bağlanarak konuşan Medya Derneği Başkanı Ekrem Kızıltaş önemli değerlendirmelerde bulundu.

Kızıltaş: "Dün olan ve normal olan bir olayı Hürriyet Gazetesi bir kelime oyunuyla 'özel koruma' noktasına getirmiş burada 'özel koruma'dan kasıt asker değil polis değil onların dışında birileri varmış gibi bir vurgu var ama bir yandan da gazetelerin başlıklarda uygulamaya çalıştıkları bir kelime düşürme Özel Harekat Koruma mantığında kelime düşürerek yerine getirmeye çalışmış ama bütün bunların ötesinde bu gazeteyle bu manşette yapılmaya çalışılan şey şimdiye ve ileriye yönelik bir algı inşaasıdır. Bu algı inşaasında da sayın Cumhurbaşkanı'nın askere güvenmediği sadece özel korumalarına güvendiği ya da belki başka şeyler var. Burada bir yönden bunu vurgularken bir yönden ise bence orada kalabalık halde gözüken askerlere yönelikte başka bir itibarsızlaştırma gibi bir şey var böylelikle sanki onları tahrik etme durumu var" ifadelerini kullandı.

"GÜVENLİK GÜÇLERİNİN ALDIĞI TEDBİRLERİ HABERLEŞTİRMEK KİMİN İŞİNE YARAR"

Gazetenin 15 Temmuz'da yaşananlardan ders almadığına dikkat çeken İbrahim Altay açıklamasında şunları kaydetti:

"Biliyorsunuz Cumhuriyet tarihinde ilk defa 30 Ağustos kutlamalarında halk sokaklara dökülerek ellerinde bayraklarla kutladılar. Ayrıca bir terörle mücadele ortamında güvenlik güçlerinin teröre karşı aldığı tedbirleri haberleştirmek kimin işine yarar? Bu kadar basit...

HALA "TÜRBAN" ALERJİSİ!

Emniyet Genel Müdürlüğü'nün personeli hakkında başörtü düzenlemesi yapmasının ardından polislerin başörtüsü takmasının önündeki engeller kaldırıldı. Bu yeni düzenleme ile birlikte Türkiye başörtüsü yasağı konusunda son engellerden birini daha aşmış oldu. Türkiye'nin demokratikleşmesi yolundaki bu önemli adam memnuniyetle karşılaşırken 28 Şubat kafası ile yayın yapma alışkanlığını sürdüren ve "411 el kaosa kalktı" başlığını atan Hürriyet, sivil başörtülü emniyet görevlisini "sarayın türbanlı koruması" başlığı ile okurlarına duyurdu. Türkiye'nin yıllar önce unuttuğu "türban" kelimesini yeniden kullanarak okurlarına farklı bir mesaj vermeye çalışan Hürriyet sosyal medyada "Türkiye ne büyük zorluklar atlattı, bu demokrasi mücadelesi kolay kazanılmadı, Hürriyet tam değişti derken fabrika ayarlarına geri döndü. İlk fırsatta yine bel altı vurarak yeni algı operasyonlarının peşinden koşmaya başladı."