Ruşen Çakır

Habertürk

GAZETECİLER.COM - Suruç saldırısı sonrasında Habertürk'teki köşesinde (IŞ)İD savaşı topraklarımıza taşıdı başlıklı yazısı ile Ortadoğu ve Türkiye'de yaşananları hem serinkanlı gözlemlerle aktaran hem de "devamı muhtemelen gelecektir" diyerek süreci yorumlayan Ruşen Çakır bu dikkat çekici analizleri ile günün köşe yazarı oldu.

Çakır "IŞİD ile mücadele devletin esas görevidir" yorumunu yaptıktan sonra şöyle sürdürüyor sözlerini: "Sivil toplumun yapabileceğiyse, her türlü terör saldırısı ihtimaline karşı hassas ve hazırlıklı olmak; (IŞ)İD'in toplum içinde örtgütlenmesine karşı mücadele etmek ve en önemlisi serinkanlılığı muhafaza etmektir."

İşte Ruşen Çakır'ın "ısrarla" okumanızı önerdiğimiz analizi:

1) Öncelikle (IŞ)İD, Suriye'de PYD/YPG'den aldığı ağır darbelerin intikamını alıyor. Çünkü PYD/YPG'nin arkasında esas olarak Abdullah Öcalan önderliğindeki Kürt siyasi hareketi (KSH) var. Ayrıca PKK ile irtibatlı bazı sosyalist gruplar da Rojava'da (IŞ)İD'e karşı savaşıyor. Bu açıdan bakıldığında Suruç katliamnın Adana ve Mersin HDP binalarına ve Diyarbakır HDP mitingine yönelik bombalı saldırıların bir devamı olarak görebiliriz. (IŞ)İD savaş alanında yenemediği Kürtleri ve onlarla birlikte hareket eden kesimleri savunmasız oldukları yerlerde cezalandırmaya kalkıyor. Bu kolay bitecek bir intikam duygusu değil, devamı muhtemelen gelecektir.

2) (IŞ)İD, Kobani'den, Tel Abyad'dan ve PYD denetimindeki diğer yerleşim birimlerinden vazgeçmiş değil. Bu saldırıların PYD ve destekçilerinin moralini bozma ve lojistik desteğe darbe indirme boyutlarını da akılda tutmak lazım.

3) Daha önce Kobani kuşatması sırasında PKK karşıtı kesimlerin (IŞ)İD'e açık ya da örtülü destek verdiklerini görmüştük. Zaten (IŞ)İD'in içinde Türkiyeli çok gönüllü var ve bunların hatırı sayılır bir bölümü Kürt. Bu tür saldırılarla (IŞ)İD Türkiye'deki kitle tabanını genişletmeyi de hedefliyor.

4) (IŞ)İD, savaşını Irak ve Suriye dışına da taşıyor. Bu noktada bölgede iki çetin ceviz var: Türkiye ve İran. Örgüt geniş bir kitle tabanına, yaygın bir örgütlenme ağına sahip olduğu Türkiye'yi de artık bir savaş alanı olarak ilan etmişe benziyor. Öyle ki fazla gecikmeden KSH dışı hedeflere de saldırabilirler.

SERİNKANLILIĞI MUHAFA ETMEK

(İŞ)İD ülkenin her tarafında, özellikle büyük şehirlerde, farklı hedeflere yönelik terör eylemlerini kesinlikle sürdürmek isteyecektir. Bunları önlemek ve (IŞ)İD örgütlenmesini dağıtmak devletin asli görevidir. Sivil toplumun yapabileceğiyse, her türlü terör saldırısı ihtimaline karşı hassas ve hazırlıklı olmak; (IŞ)İD'in toplum içinde örtgütlenmesine karşı mücadele etmek ve en önemlisi serinkanlılığı muhafaza etmektir.

(IŞ)İD'in bu tür saldırılarla ülke içinde bir tür iç savaş atmosferi yaratmak istediğini düşünebiliriz. Eğer bu oyuna gelirsek çok kötü günler bizleri bekliyor demektir.

Bundan sakınmak için, ilk olarak Suruç katliamının hedefinin sadece Kürtler, Kürt hareketi ve onunla birlikte hareket eden sosyalist sol gruplar değil tüm Türkiye olduğunu kabul etmemiz gerekiyor.