Ruşen Çakır 'Periscope' macerasını anlattı

Ruşen Çakır, son günlerde sık sık kullandığı Periscope ile gazeteciliğin nasıl değiştiğini anlattı.

GAZETECİLER.COM - ÖZEL İÇERİK

CNN Türk'te Mirgün Cabas'ın hazırlayıp sunduğu Her Şey programına katılan Ruşen Çakır, son günlerde sık sık kullandığı Periscope ile gazeteciliğin nasıl değiştiğini anlattı.

Çakır'a seçim mitinglerinde yaptığı ve Periscope ile yayımladığı röportajları anlatma imkanı sağlayan eski program partneri Cabas, "Periscope yeni çıktı ama sen ciddi şekilde onu kullanıyorsun, gazetecilik faaliyeti olduğu için sormak istiyorum. Ne yapıyorsun? Neredeyse her gün bir ya da iki röportaj yapıyorsun galiba " diye sordu.

Ruşen Çakır ise bir yandan kendisinin yorum yapma imkanlarının eskiden olduğu gibi elinde kalmadığını, bu yüzden de kapıdan kovulanın bacadan girmesi gibi periscope uygulaması ile gazetecilik yaptığını anlattı. Çakır, genç gazeteciler için masrafsız bir fırsat diye anlattığı Periscope uygulamasının televizyon kanallarının veriyormuş gibi yaptığı ama tek bir açıdan yayımladığı görüntülerin alternatifi olduğunu da söyledi.

İşte Çakır'ın anlattıkları:

ANALİZ YAPMA OLANAĞIMIZ KALMADI AMA BENİM SÖYLECEK LAFLARIM VAR

"Şimdi benim bir arkadaşım var. Gazetecilikten gelme, yapımcı Timur Akkurt diye bu işleri bilir. Belki tanırsın. Timur bir tweet attı periscope diye. Bu nedir diye aradım, anlattı. Çok basit. Ben de yapmaya başladım. Açıkçası ben mitinglere gidiyordum. Sonrasında da analiz ve yorum yapıyorum.

Artık analiz yapma imkanımız pek kalmadı, eskiden bir şey olduğu zaman NTV'ye çıkar yapardık filan. Onlar kalmadı. Ama benim söyleyecek laflarım, konuşturmayı düşündüğüm insanlar var. 

BECEREBİLİYOR MUYUM BİLMİYORUM AMA DOĞAL OLUYOR

Başladım. Önce insanlar tam anlam veremedi, ama Anadolu'da insanların dikkatini çekiyor. Miting izlemeye gidince olabildiğince çok insanla görüşüyorum. Miting alanından izlenimler vermeye çalışıyorum. Genellikle mitingleri basın otobüsünden değil aşağıdan izlemeye çalışıyorum. Orada içeriden görüntüler vermeye çalışıyorum. Becerebiliyor muyum bilmiyorum ama doğal oluyor.

Genellikle mitingler belli bir açıdan verilir ya televizyonlar tarafından... Lider konuşmalarını çok fazla vermiyorum çünkü onları televizyonlar zaten veriyor. Yapabildiğim kadar da, önemli bulduğum mitinglerin ardından analiz yapıyorum. Ne bekleniyor diye analiz yapıyorum.

EĞLENİYORUM AMA ESASINDA İŞİMİ YAPIYORUM

Çünkü açık söylemek gerekirse, Türkiye'de medya böyle şeyleri yapmıyor artık. Kim ne kadar özgür bağımsız şey yaparsa, farklı seslere yer veren şeyler yaparsa bu karşılığını buluyor.

Hem eğleniyorum, hem de esas işimi yapıyorum. Bizim işimizi yapma imkanlarımızı azaltıyorlar, malum. Ben de diyorum ki, periskop baca gibi bir şey. Kapıdan kovulana bacadan girme yolu var. O anlamda bana çok denk geldi. Seçim öncesinde başladı. Seçimle beraber ben bunu kullandım.

TELEVİZYONLAR VERİYORMUŞ GİBİ YAPIYOR AMA...

Takipçilerim artıyor. Soru soruyorlar, yorum yapıyorlar. Selahattin Demirtaş ile Adıyaman mitingi sonrası canlı röportaj yaptık. 1000'e yakın kişi aynı anda izledi yayını. Kılıçdaroğlu ile yaptık. Trabzon mitinginden sonra o halkı selamlarken bir yandan da bana röportaj verdi. Bu bir de doğallık oluyor.

Kusura bakma ama, bu tür formel şeylerden insanlar bunalmışlar. Bir arkadaş ile beraber miting izliyoruz. O konvansiyonel bir gazeteci. Niye yapıyorsun ki zaten televizyonlar var dedi. Sonra bittikten sonra bazı takipçilerin adını yazıyor. Bir tanınmış iş kadını,bir tanınmış televizyon starı izlemiş. Bir pazar günü Adana'da benim tırın tepesinden çektiğim görüntüleri izlemişler. Çünkü televizyonlar veriyormuş gibi yapıyor. Ama seçimleri dert edinene insanlar ne varsa tırmalıyor, merak ediyor.

GAZETECİLİK YAPMAK İSTEYEN İÇİN İYİ BİR NİMET

Bu genç gazetecilerin çok kullanabileceği bir şey, masrafsız. Eğer cep telefonun, internetin varsa, hiç bir şey ödemeden yapabilir ve gerçekten özgür medya anlamında sunabilir. Gerçekten sözü olan, birşey yapmak için iyi bir nimet.