Ruhat Mengi'nin eli ve dili titriyormuş
Ruhat Hanım’ın elinin ve dilinin titremesi buysa, titrememesi halinde neler yazıp söyleyeceğini çok merak ediyoruz…
Valla billa biz demiyoruz
bunu…
Ruhat Mengi “itiraf” ediyor…
“Benim elim de dilim de
titriyor” demiyor ama “herkesin eli de,
dili de titriyor” deyince haliyle içine kendi de
giriyor…
Ruhat Hanım’ın elinin ve dilinin titremesi buysa, titrememesi halinde
neler yazıp söyleyeceğini çok merak ediyoruz…
Aslına bakarsanız giderek samimi
bir gazeteci olmuştu…
Gazeteciliğin gerçek manasını
anlamış gibi görünüyordu ama…
Son yıllarda ne olduysa oldu
birden gazeteciliği unutup belli bir görüşün (Kökten Laikçiliğin)
ideologu olup çıktı…
Bütün olaylara o tek pencereden
bakıyor…
Oysa gazeteci, farklı pencereler
açan, açabilen kişidir…
Gazeteci olayları ideolojik
gözlükle değil, numarasız gözlükle ve her yönüyle
araştırandır…
Biz burada Ruhat Hanım’ın
kişiliğini değil (mükemmel bir anne, muhteşem bir eş olabilir ve bu
bizi değil ailesini ilgilendirir) gazeteciliğini
eleştiriyoruz…
Kimi fikirlerine (gazeteci olarak
değil, kişisel olarak) katılırken, kimilerine karşı çıkıyoruz ama
O’nu GAZETECİLER.COM olarak izlerken taktığımız gözlük “gazeteci”
gözlüğü” olduğu için tüm yazılarını, söylemlerini ve
davranışlarını, “Evrensel gazetecilik ilke ve ahlakı” kuralları
içinde eleştiriyoruz…
Şimdi hem okurlarına ve hem de
Ruhat Hanım’a soruyoruz:
Bu günkü makaleniz
ideoloji kokmuyorsa neresinde objektiflik var
söyler misiniz?…