Ruhat Mengi kaybetti çünkü...
Hizbullah şüphelilerinin kaçacaklarını bile bile tahliye eden bir yargı "muhteşem" olabilir mi?..
Yargımız "muhteşem" mi?..
Tabii ki değil...
Hizbullah şüphelilerinin kaçacaklarını bile bile
tahliye eden bir yargı "muhteşem" olabilir
mi?..
Tutuksuz yargılamayı "asli",
tutuklu yargılamayı ise "tali"
olarak uygulaması gereken yargının neresi
"muhteşem"?..
Peki...
Hangi kanalda yayımlandığını bile yazmadığı bir haber-tartışma
programında “yargıya güveniyor musunuz” sorusuna
“güveniyorum” diyenin çıkmamasını
"kıstas" alıp vatandaşlarımıza "sizi
kurtaracak tek merci güvenilemez halde" demek ne
kadar etik?..
Ciddi kamuoyu araştırma şirketlerinin elde ettiği seçim sonucu
tahminlerini ciddiye almayıp, "müzmin hükümet
muhalifi" bir kanalda "fanatik"
izleyiciler arasında yapılan bir "araştırma"(!)
sonucunu ciddiye alarak bütün bir yargıyı
"güvenilmez" ilân eden ve böylece hem Türk
Yargı Sistemi'nin bütününe ve hem de yargıçlarımızın
hepsine "haksızlık" eden Ruhat Mengi
kaybetti.