Ruhat Mengi Can Dündar için ne dedi?
Can Dündar'ın boğaz kaçamağı gündemdeki yerini giderek hafifleyerek de olsa koruyor. Bugün de Vatan yazarı Ruhat Mengi konuyu gündemine almış.
GAZETECİLER.COM - Can Dündar'ın boğaz kaçamağı gündemdeki yerini giderek hafifleyerek de olsa koruyor. Bugün de Vatan yazarı Ruhat Mengi konuyu almış.
Özel hayat özel mi, değil mi?
Önce toplum olarak, özellikle de medya olarak karar vermeliyiz:
Özel yaşamlar, ünlü ve topluma mal olmuş insanlar için bile “Avrupa
İnsan Hakları Sözleşmesi’nde belirtildiği gibi” özel midir, yoksa
sadece istediğimiz kişiler için “özel”, diğerleri için “genel”
midir?
Can Dündar’ın evli olmasına rağmen “sevdiği kadın” la fotoğrafının
çekilmiş olması hızlı bir tartışma yarattı. Yazanların çoğu
“herkesin başına gelebilir, biz de masum değiliz, belki eşini de,
birlikte görüntülendiği kadını da seviyordur” benzeri açıklamalar
getirdiler olaya...
Ki ben diyorum ki “Bize ne?.. Size ne?”.. Öyle ya üç yetişkin insan
arasındaki olay (büyük bir hata bile olsa) sadece onların üçünü,
belki bir de çocuklarını ilgilendirir. Kimsenin ileri geri konuşma
hakkı yoktur ki, Can Dündar neden açıklama yapma gereği duydu onu
bile anlamıyorum. Herhalde “Eşini seven bir erkek, mutlu bir aile
babası” imajının zedelenmesini istemedi ama “eşinin haberinin
olduğunu” söylemesi de bence eşi açısından haksız bir
açıklamaydı.
Her neyse, adı üstünde “özel hayat” kişilere özeldir, başkalarının
burnunu sokma, değerlendirme yapma hakkı hoş görülmez. Ama işte bu
Atatürk için de geçerlidir, hem de bir ülkenin kurtarıcısı,
kurucusu, önderi, kahramanı olarak çok daha fazla geçerlidir. Eğer
onun hiçbir özeli kalmamalı; tüm ilişkileri, aşk mektuplarının
detayları, korkuları, insani zaafları ortaya dökülmeli, o da
sıradanlaşmalı ve hatta bazı konu ve konuşmalar “senaryo yazarının
yorumları ve hayal gücü katılarak, saptırılarak verilmeli” diyor,
bunun aksini düşünenleri ise “tabulaştırmakla” suçluyorsanız o
zaman kendi özelinize müdahale olduğunda “Gazetecinin görevi özel
hayatlara girmek olmamalı” sözünüz havada kalır. Bunları zamanında
iyi düşünmek lazım.
(Not: Yeri gelmişken söylemek istiyorum: Geçen Pazar, zaman
nedeniyle Her Açıdan’ın sonunda kısaca değindik, Can Dündar’ın
“kendi yorumlarını kattığını, bazılarında hata yaptığını, maksadını
aştığını” söylemesine rağmen Yunanistan’da “Mustafa” filminin
DVD’leri çok satan bir gazete tarafından dağıtılarak izlendi. Can
Dündar’ın “Turgut Özakman’a verdiği ‘hataları düzeltme’ sözünü
tutarak filmi hemen düzeltmesi, hatalı olan DVD’leri ve film
bantlarını ise bugünden itibaren gösterimden çekmesi”
gerekiyor.)