RTÜK 'Yahudileri korumak bize mi düştü' dedi!
Hürriyet yazarı RTÜK'ün Hitlerli reklam için aldığı o kararı bakın nasıl analiz etti.
Bu satırlar Hürriyet yazarı Yalçın Doğan'ın köşesinden. RTÜK şaheseri: Hitler'e vurulmaz başlıklı yazısına böyle başlıyor Yalçın Doğan, ardından RTÜK'ün o reklama neden ceza vermediğini de uzun uzun analiz ediyor.
İşte o yazıdan çarpıcı bir bölüm:
BİR ERKEK HİTLER GİBİ OLURSA ERKEK OLUR
"Bu saçmalık da ne oluyor demeyin, yukarıdaki görüş RTÜK'te bazı üyelerin paylaştığı bir düşünce. Halen, günümüzde, hatta bir kaç gün önce.
Akıl almaz tartışma bir şampuan reklamından kaynaklanıyor. O reklamda Hitler var. Reklamdaki içeriğe göre, bir erkek Hitler gibi olursa, erkek olur, anasını satayım, sapına kadar. Bir erkeği de Hitler gibi erkek kılan o şampuanı kullanmaktır. Bir kez daha helal olsun.
Helal olsun da, reklama tepkiler gecikmiyor. Bazı sivil toplum
kuruluşları, bazı Yahudi cemaatleri, dış basın, hatta bir AKP
milletvekili, hatta Dışişleri Bakanlığı buram buram ırkçılık kokan
bu reklamın kaldırılması için RTÜK'e başvuruyor.
RTÜK Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun her ne kadar, "ilgili
daireye baktırdık, sorun yokmuş" dese de, itirazlar
sonrasında ayaklar yavaş yavaş yere basıyor, Reklam Kurulu TV'lerde
reklamın yayınını yasaklıyor, ayrıca o içeriği üreten firmaya ceza
veriyor. Hitler'li reklamla ilgili ilk perde kapanıyor.
OYSA KURAL BELLİ
İkinci perde RTÜK'ün kendi içinde. RTÜK'te ağır basan eğilim
ibretlik.
RTÜK'te o reklamı oynatan kanallara ve reklamı üreten firmaya ceza
vermesi gündeme geliyor. Çünkü, reklamda ayrımcılık var. RTÜK
kuralları, "reklamlar ayrımcılık içeremez, modelleyemez,
teşvik edemez" gibi, ayrımcılığa ve ırkçılığa karşı
önlemler taşıyor.
Bir bölüm RTÜK üyesi, "Reklam Kurulu zaten ceza verdi, bize ne, ayrı bir cezaya gerek yok" derken, diğer üyeler haklı olarak ve ısrarla ceza verilmesini savunuyor.
Nasıl ceza? Uyarı ya da para cezası olabilir, daha ağır ceza, programı durdurmak olabilir. Ne var ki, bu reklamda cezaya karşı duranlar, uyarı cezasına bile karşı çıkıyor.
Herhalde, "Yahudileri korumak bize mi düştü, Hitler'e vurmak bize mi düştü", mantığı ile. Korumakla, vurmakla ne ilgisi var, açıkça ayrımcılık yapılıyor, ceza olmayacak da, ne olacak?
DÖRT EŞİTTİR DÖRT
Ceza verelim mi, vermeyelim mi, RTÜK'teki çarpıcı görüş ayrılığı
bu.
Oylama yapılıyor. Dört dörtlük sonuç çıkıyor, 4 + 4 + 4 değil, bu
kez sadece 4 eşittir 4. Eşitliğin anlamı şu. Reklamda ırkçılık ve
ayrımcılık yoktur, kural ihlali yoktur, ceza gereksizdir.
Daha önce Başbakanlıkta İnsan Hakları Başkanlığı yapmış RTÜK üyesi profesör bile, ırkçılık yoktur, diyerek eşitliği sağlıyor. Ceza önleniyor. Irkçılık, ayrımcılık cezasız kalıyor.
Buna karşılık, aynı RTÜK örneğin, bikinili kızlar reklamında müthiş duyarlı. O reklamı erotik içerikte ve erkekleri tahrik edici buluyor, cezayı basıyor. Bikinili kızlar erotik, Hitler ırkçılık değil. Seksen yıllık Hitler'in akıllara durgunluk veren, bütün tarih, sosyoloji ve felsefe öğretilerini altüst eden bu yorumu bir RTÜK şaheseri.
Aynı zamanda günümüz Türkiye'sinden bir profil.