ROK yazarı olmak kolay mı?
Birgün yazarı Onur Caymaz, medya eleştirilerinde bu sefer Rasim Ozan Kütahyalı'yı analiz etti.
"Geçen akşam, kanallar arasında gezinip dururken Beyaz Tv denen o tuhaf kanalda, Rasim Ozan Kütahyalı (yazı boyunca ROK denecek) ile karşılaştım, epeydir unutmuştum..." diye devam ettiği yazısında Caymaz şöyle devam ediyor:
"BOKTAN FİRMALARIN FİNANS MÜDÜRÜ ZENGİN ÇOCUĞU TADI"
"Ara sıra kimi şeyleri doğru söylese bile yine o garip el hareketleri, yine kadrajda başka biri varken arkadan gelen o bitirici sesi, yine özgürlük savunucusu büyük laflar, kendisi gibi düşünmeyen herkese faşist demeler, yine o bitirim kahvehane delikanlısı, Kurtlar Vadisi tarzı, yine o yaka bağır açık gerine gerine arkasına yaslanmalar; tam çıkamadığı için bölgesel bırakılmış ince sakal, sonsuz yağlı, jöleli, pis saçlar, acayip yakalı gömleğiyle yine o boktan firmaların finans müdürü zengin çocuğu tadı, o her an masaya sigarasını, cüzdanını ve son model arabasının anahtarını koyabilecek eller havaya genci şekilleri... ROK, öldürür adamı vallahi!
Hakkında yazmaya karar vermesem izlemem, çünkü onu amaçsızca izleyebilmek benim için zor. Fakat yazmam gerek. Neden mi? Kendisi üç beş seneye kadar bir gazetenin başına gelip Yıldıray Ağbisini bile geçecek; büyük tehdit, çok fena! Ustalarımız Nazlı Ilıcak'tan ne çektiyse biz de ROK'tan onu çekeceğiz.
"UTANMASI YOK ZİRA
CAHİLDİR"
"Neyse işimiz yazı, köşe yazarlığı bakımdan eleştirelim
ROK'u." diyen Caymaz eleştirilerini şöyle
sürdürüyor:
"Kendisinin o 'nefis' cümleleriyle yazılmış 2007 tarihli
ilk yazısını Star'da okumuştum. Onu memleketin güzide kalemleri
arasına sokan şey "Denizlerin yolu Ergenekon'a çıkar" diyerek
kustuğu yazıydı. Öncelikle belirteyim: Taraf'ı yoksulluktan,
işsizlikten bahsedemeyecek kadar ikiyüzlü bulsam da bazı yazarları
önemlidir. Murat Belge, Nişanyan (kovuldu tabii...), Halil Berktay
başkadır; hatta bazen Ahmet Altan bile iyidir.
Bunca şey yazmış adamın arasında Deniz Gezmiş'e ırkçı deyip köşe tutan, pervasızlığın cesaret sanıldığı bu topraklarda hiç mi hiç utanmadan Ortaçgil adını 'tırnak içinde' muhalif olarak anan ROK bana 'dokanıyor'. Utanması yok, zira cahildir ROK. Kimse söylememiş herhalde ona: Ulu yönetmen Sinan Çetin'in filmlerine metin yazmaya benzemez yazı yazmak. Kendisi bu tür yazıları pek umursamayan bir kahraman arkadaştır. Malum, Uğur Dündar'ın büyük gazeteci sanıldığı bu ülkede geçer akçe, hiçbir şeyi iplemeyen, cesur adam imgesidir, tabii korumayla gezmek şartıyla."
BİR ROK YAZDIKLARI YOK
NASIL OLSA
Ardından Caymaz eleştiri cephesini genişletiyor ve Emre Aköz'den
Şamil Tayyar'a bir grup yazarı ROK yazarları tanımlaması içinde
değerlendiriyor:
"Güzel yanları da vardır ROK olmanın. Hiç konu sıkıntısı çekmez ROK
yazarları. Durun, hakikat yahu! Emre Aköz, Şamil Tayyar tipindeki
tüm köşecilere Rok Yazarları desek ya! Bir 'rok' yazdıkları yok
nasıl olsa.
ROK yazarları iticidir. Ufukları kısıtlı, pencereleri
dar, kitaplıkları dolu olmadığı için seçebilecekleri konular
bellidir. Ver bunlara Kemalizm (ki Kemalist değilim), Ergenekon (şu
Çorum ile Maraş'ın failleri de yakalansa), darbe, laiklik (herkes
'laik' olduğu şekilde yönetilir), başörtüsü (ki karşı değilim,
çuldur) falan yazıp dururlar. Ama tabii bizim ROK'umuz bunlar
içinde en can olanıdır.
Onur Caymaz'ın yazısının tamamını okuyabilirsiniz.