Rıdvan Dilmen gitseydi tutuklanacaktı

'Rıdvan sakın bana öyle bir taleple gelmesin; kendisini örgüt üyeliğinden tutuklarım'

ADNAN BERK OKAN

“Rıdvan sakın bana öyle bir taleple gelmesin; kendisini örgüt üyeliğinden tutuklarım”.
Kim söylüyor bunu?..
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın şike yaptığına kanaat getirip 6 yıl 3 ay hapis cezası veren İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi Reisi Mehmet Ekinci söylüyor…
Kime söylüyor?.
Aziz Yıldırım’ın avukatına söylüyor…
Neden söylüyor?..
Onu az sonra anlatacağım?..
Peki…
Ben bunu nereden öğrendim?..
Sadece ben değil, geçtiğimiz Pazar (09.12.2012) gününü Pazartesiye bağlayan gecenin yarısından sonra KanalTürk TV izleyen herkes öğrendi…
Kim mi açıkladı?..
Mehmet Baransu…
Baransu
’ya kim mi söylemiş?..
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi Reisi Mehmet Ekinci... 
Peki talep ne?..
O da az sonra!...
Önce bazı tespitler…

Rıdvan Dilmen Türk haber televizyonlarının “en saygın” futbol yorumcularından biri olarak kabul edilen ve yorumlarındaki tarafsızlığı ile ön plâna çıkan bir futbol otoritesi…
Bu konuda mutabık mıyız?..
Mutabıkız…
Mehmet Barasu ise yaptığı gazetecilikle TSK’nın, sivil siyaset üzerindeki egemenliğini kaldıran bir meslektaşımız mı?..
Evet; bu konuda da mutabıkız…
Ama şimdi aktaracağım konuda eminim hiçbirimiz mutabık değiliz, olamayız…
O halde önce soruyorum:
Rıdvan Dilmen gibi saygın bir futbol otoritesinin, şike suçlamasıyla tutuklu olarak yargılanan Aziz Yıldırım için yargılamayı yapan mahkemenin başkanına haber gönderip; Aziz Yıldırım hakkında görüşme talebinde bulunması "ahlâki" mi?
Efendim efendim?..
“Ahlâki değil”
 diyorsunuz değil mi?..
Haklısınız; 
hiç ahlâki değil…

Peki
Mehmet Baransu, “yalan” söylemiş olabileceği aklımızdan bile geçmeyecek kadar “güvenilir” bir gazeteci değil mi?..
Öyle…
Rıdvan Dilmen de “kirli bir işe bulaşmayacak kadar temiz” bildiğimiz bir otorite, bir eski futbolcu…
Evet aynen öyle…
Ne yani?..
Bu durumda İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi Reisi Mehmet Ekinci yalan söylemiş olmuyor mu?..
Öyle oluyor ama eğer bu dava mahkemeye taşınsa ve yargılama yapılsa ve Mehmet Ekinci, Baransu’yu doğrulasa; Rıdvan Dilmen “yalancı, iş takipçisi” duruma düşmez mi?..
Düşer…

Efendim asıl konu şu;
Baransu, Dilmen'e sordu:
“Bizzat Mehmet Ekinci’den duydum; Aziz Yıldırım ve 3 Temmuz süreciyle ilgili görüşebilmek için kendisine bir avukatı aracı olarak yollamışsınız; bu doğru mu?”

Rıdvan hemen itiraz etti:
“Ne avukat gönderdim ne öyle bir talebim oldu” dedi…
O halde iki durum söz konusu…
1.) Yargıç Ekinci; daha önce, ablası ölen FB masörünün cenazeye katılabilmesi için kendisine Rıdvan Dilmen’le birlikte gelip ricacı olunmasını, “Aziz Yıldırım için buluşmak istedi” olarak tercüme ederek “yanlış” yaptı…
2.) Aziz Yıldırım’ın avukatı, Ekinci’nin Rıdvan’a olan sempatisini istismar edip Dilmen’in adını kullanarak randevu istedi…

Bu iki ihtimalden hangisinin doğru olduğunu ise ancak Yargıç Mehmet Ekinci’nin yapacağı açıklamayla öğrenebiliriz…
Ekinci
açıklama yapmazsa ne olur?..
Mehmet Baransu’nun yaptığı açıklama “doğru” kabul edilir Rıdvan Dilmen’in karizma çizilir;
“şike yapmak bir futbolcu ya da yöneticinin ailesini satması gibi bir şeydir” diyerek o pisliğe karşı çıkan Rıdvan Dilmen’in o tür açıklamalarında hiç de samimi olmadığı anlaşılır…
Ki…
Bu durum Rıdvan Dilmen gibi bütün işi “güvenilir olmak” olan biri için bir felâkettir…