Resul Tosun kaybetti
Resul Tosun bölücü, ayrıştırıcı, cumhuriyetin temel ilkelerini yek edişe tahrik edici yazılarıyla kaybediyor.
Mısır’da halk zorba
Mübarek ve rejimine karşı
ayaklanmış ve Mübarek düşürülmüştü.
O
günlerde T.C. Başbakanı olan Erdoğan, Kahire’de Mısırlılara yaptığı konuşmada aynen şöyle
dedi:
“Türkiye'de anayasa laikliği, devletin her dine
eşit mesafede olması olarak tanımlar. Laiklik kesinlikle ateizm
değildir. Ben Recep Tayyip Erdoğan olarak Müslüman’ım ama laik
değilim. Fakat laik bir ülkenin başbakanıyım. Laik bir
rejimde insanların dindar olma ya da olmama özgürlüğü
vardır. Ben Mısır'ın da laik
bir anayasaya sahip olmasını tavsiye ediyorum. Çünkü laiklik din
düşmanlığı değildir. Laiklikten korkmayın. Umarım ki Mısır'da yeni rejim laik olacaktır.
Umuyorum ki benim bu açıklamalarımdan sonra Mısır halkının laikliğe
bakışı değişecektir.”
*
STAR Gazetesi’nde yazan
ve Sayın Cumhurbaşkanı’na
yakın gibi durduğunu ihsas eden Resul Tosun, laiklik karşıtı yazılarının dozunu giderek
arttırıyor.
Bugün de, Ardan Zentürk’ün dünkü yazısında laikliği
ve Atatürk’ü savunan yazısına karşı öyle
“kaşıyıcı” bir yazı yazıyor
ki…
Ben “tehlike” görüyorum…
*
En fenası sadece laiklik
karşıtlığı değil…
Mustafa Kemal Atatürk'ü “din düşmanı” gibi gösterme çabasındaki ısrarı…
Atatürk’ün cumhurbaşkanlığı ve ölümünden
sonraki 12 yıl, Türkiye’de İslâm dininin yasaklandığını
iddia etmesi…
*
Bu arkadaş belli ki tarih
bilmiyor…
Bilse, Atatürk döneminde ve ölümünden itibaren de 8 yıl
Türkiye Cumhuriyeti Genelkurmay Başkanlığı makamında;
“cumhuriyet tarihin gelmiş geçmiş en samimi Müslüman’ı”
olarak kabul edilen Fevzi
Çakmak'ın oturduğunu da
bilir…
*
Resul Bey’e
soruyorum:
Genelkurmay Başkanlığı koltuğunda oturduğu 23
yıl boyunca Mareşal Çakmak’ın “dinimi hiç yaşayamıyorum…
İnsanlarımız da dinini yaşayamıyor” diye şikâyet ettiğine ilişkin bir tek cümlesi
var mı?..
*
Tabii ki yok…
Olmaz ve olamaz da…
Çünkü…
Dinini yaşayan hiç kimse
engellenmedi…
*
Yaşım Resul Bey’den büyük…
Ne dedelerimden ne de büyük
annelerimden “Bu Mustafa Kemal bize dinimizi yasakladı”
şeklinde bir şikâyet
duymadım…
Ama…
Her
birinin Büyün Önderimiz için okuduğu duygulu şiirler bugünkü gibi
aklımda.
Ellerinden öpülesi hacı anacığımın beş vakit
namazını bıraktığını hiç hatırlamıyorum.
Ama
iki gün önce okuduğu Mustafa Kemal ve Cumhuriyet
şiiri, sosyal medyada izleyen
herkesi ağlattı…
*
Bu arada…
Babacığım merhumun, 27 Mayıs 1960
darbesinden sonra tutuklanarak
hapse atıldığını…
Benim de hayatım boyunca (1973 seçimleri hariç)
her seçimde DP ve devamı niteliğindeki partilere oy verdiğimi
hatırlatırım.
*
Resul Bey geçenlerde
Suudi’lerin Selefiliği
terk edeceğine çok
kızmıştı.
Demek ki, Resul Bey için doğru İslâm:
Selefilik…
Yani; DAEŞ…
*
Bak arkadaş…
Senin savunduğun sistem olan selefiliğin hangi
dini inanca, hangi mezhebe, hangi düşünceye saygı ve hoşgörüsü
var?..
*
Hem unutma…
Bugün laikliği tartışmayı açarsan,
yarın cumhuriyetin kaldırılmasını açarsın tartışmaya…
Ondan sonraki gün demokrasiden hilafete geçişi
talep edersin…
Yetmez, işi saltanata kadar
götürürsün…
*
Evet…
Resul Tosun bölücü, ayrıştırıcı,
cumhuriyetin temel ilkelerini yek edişe tahrik edici yazılarıyla
kaybediyor.