Reha Muhtar'a yapılan 'ajanlık' teklifi
Atina'dan haber geçtiği dönemde Yunan polisi bile şüphelenmiş ondan. 2 yıl sonra askere gelince şu teklif yapılmış;
GAZETECİLER.COM -
Bugünlerde "ajan gazetecilik" mevzusu moda ya... Reha Muhtar da bu
konuya dalmış.
Ama bir farkla...
O kendisine gelen "istihbaratçı ol" teklifini
yazmış...
Atina'da muhabirlik yaptığı dönemde Yunan polisi önce şüphelenmiş
ondan.
Evini, aracını, telefonlarını izlemiş...
Sonra kimseye çalışmadığı ortaya çıkınca rahat bırakmışlar.
Zaten o güne kadar Reha Muhtar'a "istihbaratçı ol" diye teklifte
gelmemiş.
Ta ki aradan 2 yıl geçip de askerlik için Burdur'a gidene
kadar...
Sonrasını köşe yazısından okuyalım;
"İki yıl kadar kaldıktan sonra, yurt dışında çalışanlara tanınan
“dövizli askerlik” için Burdur’a geldim... Döviz yatırmıştım ve
kısa dönem askerlik yapıp, tekrar Atina’ya dönecektim... İşte o
günlerin birinde, Tuğ ya da Tümgeneral olan komutanın beni
çağırdığını söylediler...
(...)
Komutanın yanına çıktım, selam çaktım...
(..)Bana Atina günlerimi sordu, neler yaptığım üzerine sohbet etti
o subay...
Sonra “sadet”e gelindi...
Atina’da gazetecilik yapıyordum...
Haber geçiyor, istihbarat topluyordum...
Milliyet’e TRT’ye, BBC’ye, Deutsche Welle’ye...
“Topladığım haberlerden biraz da istihbarata yardımcı
olabilir miydim?..”
Orada bana bu teklifte bulunan subaya şöyle söyledim:
“Ben bir gazeteciyim... Yaptığım haberler, gazetede yer
alıyor, televizyonda her gece Yunanistan’la ilgili haberler
veriyorum... Bu haberleri teleksten gönderiyorum, telefonla
söylüyorum, linkle geçiyorum... Hepsini kontrol etme imkanınız
var... Zaten kontrole bile gerek yok, yayınlanıyorlar... Benim bu
açık gazetecilik faaliyetimden nasıl istiyorsanız yararlanın... Ama
benim başka bir işi yapacak vaktim yok... Bu benim için
gazetecilikten başka bir iş, beni mazur görün, başka bir iş yapmak
istemiyorum...”