Reha Muhtar kazandı çünkü...

Yani "insan" olup bir başka "insan" hakında yazmakla; "gazeteci" olup bir başka "gazeteci" hakkında yazmak

Bazı yazarlar benim yazılarımdan alıntılar yaptılar köşelerinde...
“Yazma” dedim kendi kendime...
“Yazacağın herşey gözaltı süresini etkiler... Sen yazma şimdi birşey...”
Dün tutukladılar Soner’i...
Halkı kin ve düşmanlığa sevketmekten ve Ergenekon’la bağlantıdan...
Bu suçu işledi mi işlemedi mi bilmiyorum...
Gerçek olan bir şey var...
İşlememiş olmasını diliyorum...
Çünkü benim çiğnenen onurumun, beyin kanaması geçiren babamın, yüreğimden kopartılan çocuklarımın davası mahkemelerde devam ediyor zaten...
O davalar benim onurumla, haysiyetimle, babamın annemin ve ailemin şerefiyle
ilgili konular...
Yalanın ve iftiranın sonu yok...
Onu yapanlar hakkında sonuna kadar, ailemin haysiyeti ve onuru için en ağır
davaları açacağım...
Katharina Blum’un Çiğnenen Onuru gibi kendi onurumun çiğnenmemesi için bütün gücümü harcayacağım...


Yukarıdaki satırlar Reha Muhtar'ın 19.02.2011  tarihli VATAN'da " başlığı altında yayımlanan makalesinden alıntı...
Yani "insan" olup bir başka "insan" hakında yazmakla; "gazeteci" olup bir başka "gazeteci" hakkında yazmak arasındaki fark Muhtar'ın bu yazısında var...
Reha Muhtar bu satıları ve makalesini "gazeteci Reha Muhtar" oalarak değil, "İnsan Reha Muhtar" olarak yazıyor...
Ve...
Bize Jean Paul Sartre'ın bir sözünü hatırlatıyor:
"Kaybeden kazanıyor..."
Reha Muhtar işye o kaybederken kazananlardan...
Tebrikler...