Reha Muhtar için...

Başbuğ ve diğerlerinin de işte o niyetin bir başka türünden dolayı geçmişleri silindi, gelecekleri karartıldı ya...

Öyle hoşuma gitti ki Reha Muhtar'ın bazı cümleleri...
Duygulandım...


"Alacaağım" dermiş...

Ölen adamın karısı kabrinin başında "ah benim sarı çizmeli kocacığım ahhh!" diye ağlıyormuş...
Komşuları itiraz etmişler:
"Kusura bakma be komşu  ama biz senin kocanın ayağında bir kere bile sarı çizme görmedik"...
Kadın itirazlar üzerine ağlaması kesip cevap vermiş:
"Ah 'alacağım' derdi, 'alacağım' derdi"...
*     *     *
Dünyada  başka bir örneği var mı bilmiyorum ama bizde oldu...
"Niyet" yargılandı ve fiilen gerçekleşen birçok cezadan daha ağır hapis cezalarıyla "tecziye" edildi...

Not: Ergenekon'dan yargılanıp da ffilen suç işleyenler bu yorumlarımın konusu değildir...
 
 
 
Hilmi Yavuz'un "Nazım Hikmet" şiirindeki "Hüzündür ki en çok yakışan bize" dizesini hatırladım...
Bu nasıl bir "milli kader"dir ki duyguların en yoğunu "hüzün"dür...
Reha Muhtar bugünkü Vatan'da "Bayram günü affın çıkması için Allah’a dua ediyorum..." başlığı altında yayımlanan makalesinin bir yerinde şöyle diyor:

"Bu bir Bayram yazısı...
İçinde siyaset barındıran bir mesaj yazısı değil...
'Niyet' ifade etmeye yönelik, bir sevgi ve dua yazısı... "


Söylemeye dilim varmıyor ama biliyor musunuz?..
Ergenekon'da yargılanıp ağır cezalara mahkûm olanların birçoğu için değil ama ille de İlker Başbuğ ve daha önceki "darbe girişimi" yargılamalarında en ağır cezalara çarptırılan general, subay ve assubaylar için yüreğim yanıyor...
Reha " 'Niyet' ifade etmeye yönelik, bir sevgi ve dua yazısı... " diyor ya hani...
Başbuğ ve diğerlerinin de işte o niyetin bir başka türünden dolayı geçmişleri silindi, gelecekleri karartıldı ya...
Reha; niyetinin sevgi ve dua olduğunu hatırlatıyor...
Paşalar ise hiçbir zaman girişiminde bile bulunamadıkları ancak hakimlerin "darbe yapmaya niyetlendiler" fikri sabitinden dolayı öylesine ağır cezalara çarptırıldılar ki...
Böyle bir barış ve kardeşlik gününde insanın canı yanıyor...
Evet...
Reha'ya katılıyorum...
Ben de "Bayram günü affın çıkması için Allah’a dua ediyorum..." 
Ama biliyorum ki paşalar o affı kabul etmeyecekler, hayatlarının bundan sonrasını cezaevinde geçirmeyi göze alacaklardır...
Adi suçlular, hırsızlar, ırz düşmanları, dolandırıcılar, palacılar yedikleri/yiyecekleri üç günlük hapis cezasından kaçıp kurtulmak için ülkeyi terk ederken; tutuksuz yargılandığı davalar sonucu 13 yıl hapis cezası alan emekli org. Tuncer Kılınç Paşa ise bayram sonunu bile beklemeden gidip teslim oluyor, "beni arıyormuşsunuz buradayım, geldim işte" diyecek kadar yürekli...
Kılınç Paşa'nın bu kadar erdemli olmasının yüceliği; yargımızın erdemsizliğini daha da batırıyor yüreğime...
Eline ve ağzına sağlık Reha Muhtar...
Böylesine asil ve iyi niyetli duygularla ettiğin dua inşallah kabul olur...
Tabii bu yüce duygularından dolayı alkışı hak ettiğini belirtmeden de geçemeyeceğim...