Refik Erduran'dan TRT'ye açık mektup

Refik Erduran, BBC'nin seçim öncesi liderleri halkın karşısına çıkaran programlarını TRT'de yapmasını öneridi.

Sabah gazetesinin tecrübeli kalemi Refik Erduran, "TRT'ye dilekçe" başlıklı yazısı ile bir zamanlar yapılan Liderler Konuşuyor programlarının tekrar başlamasını önerdi.

BBC'nin de kısa bir süre önce gerçekleştirdiği seçim öncesi liderlerin halkın karşısında konuşması gerektiğini, halkın sorularının siyasi parti liderleri tarafından yanıtlanması gerektiğini söyleyen Erduran bakın bunu nasıl formülüze ediyor.

Başka ülkelerdeki nimetlere bakarak "Bizde niye yok?" diye ah vah etmek hiç adetim değildir.
Ama Amerika ve İngiltere'de genel seçim öncesinde iktidar taliplerinin somut bilgilerle hesap vermeye zorlanışını izlerken kıskançlıktan tırnaklarımı ısırasım geliyor.
Amerika'da Mr. A ile Mr. B mi yarışmakta? Çıkıyorlar bir platforma. Kamuoyunda saygınlığı ve haktanırlığı su götürmez bir gazeteci karşılarına geçip açık seçik sorular soruyor, açık seçik yanıtlar istiyor.
Kaytarıp laf gevelerlerse sıkıştırıyor.
Sonunda kimin dağarcığında ne var, ne yok, anlaşılıyor güzelce.
İngiltere'deki uygulama daha da demokratik. Soruları yalnız moderatör-gazeteci değil, dinleyiciler soruyor.

Perşembe günü yine seçim var orada. Yarış bu sefer ikili değil, üçlü. Geçen hafta BBC Başbakan ile öteki liderleri halktan bir grubun karşısında sıraya dizip sorguya çektirdi. Sıradan insan yaşantısıyla ilgili dertlere somut çözüm diye hangisinin ne önerdiği ya da öneremediği öyle net biçimde açığa çıktı ki...
İmrendim.
***
Yalnız, bir nokta gözden kaçmasın:
Bizde zaman zaman politikacıların rakiplerine meydan okuduğu oluyor:
"Var mısın? Çıkalım televizyona, boy ölçüşelim!"
O değil amaç. Ahali ölçü alacak terzi değil ki birilerinin boyuyla ilgilensin.
Herkes derde deva çözüm duymak istiyor.
Keşke TRT BBC'nin yaptığını yapabilse...
Seçimler yaklaşırken Sn. Erdoğan, Sn. Baykal, Sn. Bahçeli bir platformda kürsülerin arkasına geçseler...

Adına kimsenin itiraz etmeyeceği bir meslektaşımız "Beyler, sizden anlaşılır ve özlü bilgi rica ediyoruz" dedikten sonra bir gence söz verse... O konuşsa:
"Geçen sene üniversiteyi üstün başarıyla bitirdim ama hâlâ iş bulamadım. Her akşam eve dönünce gözleriyle soru soran annemin babamın yüzlerine bakamıyorum. Bana tavsiyeniz nedir?"
Yanıtları dinlesek... Horoz dövüşü seyretmiş gibi değil de, doktora gitmiş gibi olsak...