Rasim'in iyi gün dostları nerede?
Çok yakın dostu olarak bildiklerimiz bile Rasim'i yalnız bıraktılar...
Sağlam dostlar sizi suçluyken bile
yalnız bırakmazlar...
Çürük dostlar ise en küçük bir kusurunuzda
sizi sırtınızdan vururlar.
*
Peki...
Rasim Ozan Kütahyalı olayına bir de bu
pencereden bakamaz mıyız?..
*
O halde ve önce şunu soralım kendimize:
Rasim kasti bir suç mu işledi?..
Yoksa...
Boşboğazlık mı etti?..
Ya da kendilerini seyredenlerin profilini hesaba katıp; kaba
saba, nobran televizyon izleyicilerinden alkış
almak için aptalca bir laf mı kaçtı ağzından?..
*
En azılı "Rasim düşmanı" bile kabul
edecektir ki...
O cümle Boşnakları kırmak ve hatta
aşağılamak amacıyla söylenmemiştir.
*
Yani...
Ortada kasten işlenmiş bir suç yok...
Aptalca bir kusur var...
Ama...
*
O kadar tahammülsüz...
O kadar kin ve nefret etmeye hazır...
O kadar öfkeli bir gurup var ki Rasim'in
karşısında...
Bir kusuru idamlık bir suça dönüştürdüler...
*
Ve...
Daha da fenası...
Çok yakın dostu olarak bildiklerimiz
bile Rasim'i yalnız
bıraktılar...
Kim bilir?..
Belki de...
İçlerinde ondan boşalan köşeye kurulmak için hazır kıta
bekleyenler vardır...
NOT:
Bu yazıyı yazdığımda Ersoy
Dede'nin Star'daki yazısını
ve Ak Parti
milletvekili Hüseyin
Kocabıyık'ın Rasim'e yapılan karakter suikastine
karşı tavır alan tivitlerinden haberim yoktu.
Bu nedenle Ersoy
Dede ve Hüseyin Kocabıyık'ı yukarıda
anlattığım çürük
dostlar tanımlamasından tenzih ederim.
NEYİ PAYLAŞAMIYORSUNUZ
YAHU?..
Ey köşe terminatörleri!..
Sayılarınız çok değil...
Ama ve ne yazık ki etkiniz çok...
Sıkılmış yumruklarınız, bakışlarınızda kin ve nefret ateşiyle
karşınızdakine saldırmak için hazır bekliyorsunuz..
Ellerinizi açıp "gel barışalım" diye tokalaşmak isteme
ihtimaliniz bile yok.
*
Birbirinizle tokalaşamaz, birbirinizle barışamazsanız; ortak
düşmana karşı omuz omuza nasıl savaşacaksınız?..
*
Nereye gidiyorsunuz efendiler?..
Birbirinizden alıp veremediğiniz ne?..
Neyi paylaşamıyorsunuz?
HALEN ORADA
OTLUYORLAR
Deniz Akkaya harika bir laf etmiş:
“Yaşlanmaktan değil, eskimekten
korkuyorum...”
*
Medyamızın köşelerine
bakıyorum.
Çok
sayıda yaşı ilerlemiş yazar
var.
Ama...
Eskimemişler...
Çünkü
değişmişler.
Çünkü
yenilemişler kendilerini...
*
Bir
de...
Emin
Çölaşan gibi değişemedikleri
için.eskimiş
olan yaşlılar var...
Kendilerini
yenileyememişler...
Mesleğe
başlarken birileri onları nereye koymuşsa...
Orada
otlamaya devam etmişler...
Ve
halen orada otluyorlar...