Rasim Ozan Kütahyalı'dan Yıldıray Oğur isyanı!
Balyoz davasında kumpas iddianamesinde sanık olan Yıldıray Oğur'a Rasim Ozan Kütahyalı'dan destek geldi.
Sabah Gazetesi yazarı Rasim Ozan Kütahyalı, bugün Yıldıray Oğur'a haksızlık yapıldığını yazdı köşesinden.
Yıldıray Oğur'un "Fethullah kumpasçısı" gibi yargılanacak olmasının adalete uygun olmadığını ifade eden Rasim Ozan Kütahyalı ortada bir darbe planı olduğu konusunda da iddialı:
"Fethullahçı polis- yargı kumpaslarını detaylı biçimde açığa çıkarıp özeleştirel bir dil ve somut tanıklıklarla yazmak konusunda en dürüst kalemlerden biri olan Yıldıray Oğur'un şu an Fethullah kumpasçısı gibi yargılanacak olması akla ve adalete asla uygun değildir.Diğer taraftan bu Fethullahçı kumpasların dışında kanlı canlı bir Balyoz Darbe Planı gerçeği de vardır."
İŞTE RASİM OZAN KÜTAHYALI'NIN O YAZISI
Balyoz Davası'ndaki dijital belgelerin büyük çoğunluğunun sahte olduğu bugün artık net biçimde kanıtlanmıştır.
Fethullahçı çete tarafından üretilen tüm o sahte dijital dokümanların amacı Fethullah askerlerinin yukarıya yükselmesinin önündeki rakip subayların tasfiye edilmesiydi...
***
5-7 Mart 2003 sözde semineri tam anlamıyla bir askeri darbe
planıydı.
Buna hiç kuşku yok. Fakat bu resmi askeri kayıttan hareketle 365
kişiyi yargılamak ve TSK'dan tasfiye etmek imkânsızdı...
***
Fethullahçı çete gerçek bir darbe toplantısı kaydı üzerine onlarca
sahte belge ekleyerek hunhar bir tasfiye operasyonu
gerçekleştirdi.,
Fethullahçı subayları terfi ettirmek için önlerine geçebilecek
subayların listesini çıkarıp fabrikasyon dijital belgelere
yerleştirdiler ve yüzlerce masum subayı yaktılar...
***
Dün de bahsettiğimiz gibi Balyoz davasında Fethullah polisleri
savcı ve hâkimleri askeri darbe planları ile hiç alakası olmayan
yüzlerce subayı hunharca tasfiye etti. Öte yandan bu Fethullahçı
polis- yargı kumpaslarını detaylı biçimde açığa çıkarıp özeleştirel
bir dil ve somut tanıklıklarla yazmak konusunda en dürüst
kalemlerden biri olan Yıldıray Oğur'un şu an Fethullah kumpasçısı
gibi yargılanacak olması akla ve adalete asla uygun değildir. Diğer
taraftan bu Fethullahçı kumpasların dışında kanlı canlı bir Balyoz
Darbe Planı gerçeği de vardır.
Bugün maalesef bu gerçek de kimi mahkemelerce inkâr ediliyor...
***
5-7 Mart 2003 sözde semineri yüzde yüz bir askeri darbe planıdır.
Başka bir dijital kanıta ihtiyaç yoktur. Fethullahçı çetenin
kepazelikleri yüzünden oluşmuş şu anki konjonktür bu toplumun
çoğunluğuna Balyoz gerçeğini unutturamaz. Şu altta alıntıladığım
ifadelerden yüzlercesi olan bir askeri darbe toplantısı asla normal
değildir. Fethullahçı kumpas çetesi ne kadar gerçekse 5-7 Mart 2003
Balyoz darbe planı da o kadar gerçektir...
"...Harekât sonrası sokak hâkimiyetinin sağlanmasını müteakip bu
gösterilen hassas bölgelere darbe şeklinde operasyonlar icra
edilecek. Hafif piyade taburumuz çevreemniyeti alırken, motorlu
taburlarımız, kolluk kuvveti arama tarama faaliyeti icra
edecek.
Yakalanan şüpheliler Hasdal'da askeri cezaevine götürülerek
sorgulamaları yapılacak..."