Rasim Ozan Kütahyalı kaybetti...
Gazeteciliğe asla yakışmayan o tarzı ile Rasim Ozan Kütahyalı günün kaybedenidir…
Yeni kuşak gazetecilere bir türlü anlatamıyoruz…
Bizle gazeteciyiz çocuklar…
Yani…
İşimiz, kamuoyu yararına bilgiler vermek, dünya görüşlerimiz çerçevesinde kimseye iftira atmadan, hakaret ve küfür etmeden analiz yapmak…
“Dünya görüşlerimiz” dediğimizin içinde tabii ki siyasi görüşlerimiz de var sportif taraftarlığımız da…
Ama…
Bizler ne siyasetçilerin rakibiyiz…
Ne de spor yöneticilerinin veya sporcuların…
Biz onlarla ilgili haberleri verirken objektif, söylemleri ve eylemleriyle ilgili yorum yaparken vicdanlı ve temiz ahlâklı olmalıyız…
Temiz ahlâkın temel taşlarından biri ise “yalan” söylememektir…
Ya da…
Yalancılara kendimizi kullandırmamak konusunda hassas olmaktır…
Sözü Rasim Ozan Kütahyalı’ya getireceğiz…
Aziz Yıldırım’ı televizyon ekranında tehdit eder gibi suçlamış ve elinde MİT’e ait olduğunu iddia ettiği bir resmi evrak sallamıştı…
Aziz Yıldırım da işin peşini bırakmamış, Kütahyalı’nın MİT’e ait olduğunu savunduğu evrakın sıhhatini aratırmış….
MİT’ten gelen cevaba göre ROK’un ekranda salladığı evrak, MİT kayıtlarında yok…
Bu durumda ROK ya “yalan” söyledi ki düşünmek bile istemeyiz…
Ya da kendini, Aziz Yıldırım düşmanlarına kullandırttı…
Bu durumda tabii ki işin içinde suç yok ama kusur çoktur…
Ve…
Gazeteciliğe asla yakışmayan o tarzı ile Rasim Ozan Kütahyalı günün kaybedenidir…