Rahmi Turan bırakın istifa etmeyi bir de meydan okudu

İstifa etsin diye bekleyenler daha çok bekler! Rahmi Turan'ın yazdıklarına bakılırsa hiç o taraklarda bezi yok! Sözcü gazetesi yazarı, “Sorumluluk bana ait!” başlıklı bugünkü yazısında Piranha balıklarına benzettiği bazı çevrelerin Sözcü'ye saldırdığını söyleyerek 'sorumluluk bende' dedi.

Sözcü'yü korudu ve 'ne dertleri varsa benimle hesaplaşsınlar' dedi. Herkes Sözcü yazarı Rahmi Turan'ın bu yaşananların ardından istifa etmesini beklerken o bugünkü yazısı ile resmen meydan okudu.

Yazdıklarının sorumluluğunu üzerine alan ve kendi üzerinden Sözcü'ye saldırıldığını iddia eden Turan, Talat Atilla meselesine de değindi.

Daha önce kendisine çok özel haber verdiğini söylediği Talat Atilla'nın ilk defa yanıldığı veya yanıltıldığını söyleyen Turan, topu ismi sır gibi saklanan CHP'li kaynağa attı.

Sorumluluk bana ait!

İç sayfadaki TOKMAK-2 sütunumda yazdığım “Müthiş bir haber” başlıklı yazı birkaç gündür Türkiye'nin bir numaralı gündem maddesi oldu.

Bu kulis bilgisini meslektaşımız Talat Atilla'dan almış, yüzde yüz doğru olduğuna dair teminat verince, ona güvendiğim için yazmıştım. Yanlış değerlendirdiğim anlaşılıyor.

Haber Cumhurbaşkanı Erdoğan ve CHP'li Muharrem İnce tarafından kesin bir dille reddedildi.

Böyle olunca, bazı çevreler SÖZCÜ'ye, insan yiyen Piranha balıkları gibi saldırdılar!

Yazdığım yazının tüm sorumluluğu bana aittir.

SÖZCÜ'nün başarısını kıskanıp, gazeteyi çekemeyenlerin benim üzerimden SÖZCÜ'ye saldırıp yıpratmaya çalışmaları çok çirkindir.

SÖZCÜ diğer gazetelere benzemez. SÖZCÜ yazarları bağımsızdır, emir-komuta ile yazmazlar.

SÖZCÜ'de demokrasi vardır. Yazarlara, gazetenin sahibi ve genel yayın yönetmeni dahil hiç kimse müdahale etmez.

Medya saldırganları, ne dertleri varsa benimle hesaplaşsın!

Birkaç gündür Türkiye'nin bir numaralı gündem maddesi malûm…

Muharrem İnce'nin Beştepe'de AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüştüğü iddiası konusunda tarafımdan yazılan haber-yorum…

Haberin kaynağının kendisi olduğunu kabul eden deneyimli gazeteci Talat Atilla, sahibi olduğu Türktime Sitesi'nde “Yanıt veriyorum” başlıklı bir yazı kaleme aldı ve kendi kaynağının da bir “CHP”li olduğunu söyledi.

OIay, kasıtlı olmasa da, büyümüş, günlerdir ülkenin gündemini işgal eder hale gelmiştir..

Bu durumda CHP'li kaynağın sessiz kalmaması ve neler olduysa, her şeyi açıklaması şart görünüyor.

Talat Atilla, iddia edilen görüşmeye dair ayrıntılı bilgiler vererek görüşmenin 9 Kasım gecesi olduğunu, ziyaretçinin 01.15'te resmi kaydı olmayan plakalı bir araçla geldiğini ve Erdoğan ile 35 dakika görüştükten sonra Külliye'den ayrıldığını belirttikten sonra şunları yazdı: (özetle)

★★★

“Haber bana geldiğinde çok yönlü çek ettim.

Hatta bunlarla yetinmedim.

CHP'li kaynağım yüzde yüz doğru diye teminat verdi.

Kısa bir süre önce İYİ Partili bir yetkilinin de Erdoğan'la gözlerden uzak görüşmesi kamuoyuna sızmıştı. Bu olay da ona benziyordu.

Tüm bunlara rağmen CHP lideri Kılıçdaroğlu'na bir şekilde haberin doğruluğunu onaylatınca içimde şüphe kalmadı.

Ne Muharrem İnce'ye…

Ne iktidar partisine karşı değilim. Sadece habercilik arzusuyla davrandım.

Gelelim haber kaynaklığı meselesine…

Kaynağımın ismini söylemem söz konusu olamaz ama bir CHP'li…

Ve Kemal Bey'in ya da kendisinin konuşmasını beklerim doğrusu…

Kılıçdaroğlu haberi doğruladıktan sonra, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın net açıklamaları üzerine haberi yeniden kaynağıma sorgulattım.

Yine altını çizerek ‘Yüzde yüz doğru' dedi.

Şimdi Kemal Bey'in ve doğrulattığım CHP'li kaynağın konuşmasını bekliyorum.”

★★★

Talat Atilla'nın “Yanıt veriyorum” başlıklı köşe yazısı bir hayli uzun. Ben bir miktar kısaltarak naklettim.

Talat Atilla geçmişte bana çok özel haber verdi, hepsi doğru çıktı. Hatta, daha hiç kimsenin telaffuz etmediği bir sırada “Şu tarihte erken seçim olacak” diye haber vermiş, gerçekten o tarihte seçim olmuştu.

Talat Atilla ilk defa yanılıyor veya yanıltılıyor!

Bu aşamadan sonra şimdi “CHP'li haber kaynağı, Talat Atilla'ya yanlış bilgi vermiş olabilir!” diye ciddi ciddi düşünüyorum.