Radikal'e çaktı, 'Güzel Zeynep' olmayı yazdı

Oray Eğin bugün köşesinde "ne zaman Radikal'i açsam kendi yazdığım yazılardan birinin haberleştirildiğini görüyorum" diyerek ağır bir yazı yazdı...

GAZETECİLER.COM - Akşam yazarı Oray Eğin, "Bir şey değil!" başlıklı yazısında kendi köşesinde yazdığı yazıların nasıl olup da Radikal'de haberleştirildiğini anlattı.

GÜZEL ZEYNEP OLMAK
Zeynep Oral Milliyet'ten ayrılmak zorunda kaldığı ve yaşadıklarını kitaplaştırdığı zaman ona çok sert bir eleştiri kaleme alan Oray Eğin önceki gün Mustafa Balbay için düzenlenen etkinlikte Zeynep Oral ile yanyana oturmak zorunda kaldı...
Daha önce "Edebiyat çevrelerinde 'Güzel Zeynep' olarak bilinen, tanıdıkları tarafından kalbi de kendi de 'güzel' diye anlatılan Oral şimdi de işten atılmasını kitaplaştırdı. (...) 30 yıl boyunca Zeynep Oral'ın yaptığı bize yalan bir dünyayı anlatmak oldu." diye yazan Oray Eğin,  bugün şöyle yazdı köşesine:  
'Güzel Zeynep' olarak bilinen Zeynep Oral... Kültür-sanat dünyasının eski zaman putu... Kader 'Sen bir putsun' diyen benimle onu yan yana düşürüyor...
Sanırım bu durumdan hiç hoşlanmadı.
'Güzel Zeynep' hasta hasta gelmiş, hiç yılmadan, bıkmadan kitap imzalıyor. Üşenmiyor, herkesin kitabına çiçek bile çiziyor. Vücudu itiraz ediyor ama direniyor... Son an'a kadar...
(...) O an 'Güzel Zeynep' olmak nedir anlıyorum; kendisi hala güzel, okurları da çok güzel..."

"Önce Ankara gazeteciliği tartışması... Ardından Eyüp Can'ın köşesinde Elton John ve David Furnish'in bebeği üzerinden 'aile kavramı değişiyor' yorumu... Ve son olarak da Mehmet Sevigen'le bir söyleşi...
Bu aralar Radikal'i ne zaman açsam önce benim yazdığım bir konunun haberleştirildiğini görüyorum."

Eğin, "Yaratıcılık konusunda zafiyetleri olduğunu çok iyi bildiğim Radikal'cilere bu köşeyi takip etmeye devam etmelerini önereceğim..." dedi ve şöyle devam etti:

"Merak etmesinler, buradan çalacakları, yazıişleri toplantılarında kendi fikirleriymiş gibi sunacakları, okuru 'orijinal fikir' diye kandırabilecekleri pek çok malzeme bulmaya devam edecekler... Ne teşekkürü canım, gerek yok..."