Radikal yazarı o eyleme neden katılmıyor?
Radikal yazarı sinemacı Sırrı Süreyya Önder, hükümetin içki yasağına karşı düzenlenen o eylemlere neden katılmadığını bakın nasıl gerekçelendiriyor?
GAZETECİLER.COM -
"Kamuoyunda 'içki yasağı' olarak bilinen düzenlemeye karşı çeşitli
eylemler örgütleniyor. Bu eylemlerde en çok öne çıkan protesto
biçimi ise içki içmek! İşin tam burası bana sıkıntılı gibi
gözüküyor."
Bu satırlar eylemci kimliği ile de bilinen senarist, yönetmen Sırrı Süreyya Önder'in kaleminden çıktı. İçki yasağı eylemlerinde hükümeti progtesto etmek için içki içilmesini pek hoş karşılamayan Önder, bugüne kadar içkinin ve uyuşturucu maddelerin yasaklanmasını devrimci bir eylem olarak algıladığını yazdı.
"Polisin bu eylemlere yaklaşımı da ilginç. İktidarı protesto anlamında her türden bir araya gelişe karşı, Fatih'in fedaisi Kara Murat gibi cengaverce yaklaşan polis, bu eylemleri gülümseyerek izliyor. "Elleşmeyin, birazdan kendiliğinden yıkılacaklar" der gibi bir halleri var. Neredeyse soğuk meze, ara sıcak servisi yapacaklar, o kadar yani.
Ben bu eylemlere pek katılamadım. Nasıl söylesem, tutarsızlık gibi geldi kendi özüme. Neden derseniz, devrimci faaliyet olarak yer aldığımız bütün mecralarda yaptığımız ilk iş içki ve uyuşturucu kullanımını yasaklamak olmuştu.
Fatsa halkı devrimcilere yüreğini açmışsa üç önemli eyleyişin önemli katkısı vardır. Birincisi, faizin, tefeciliğin yasaklanması ve yapanların halk düşmanı ilan edilmesi. İkincisi, Çamurlu yolların temiz-lenerek yeni yolların yapılması. Üçüncüsü, içki yasağı...
İçki yasağı en çok bölge kadınlarının talebiydi ve hayırsız kocaları, yasaktan sonra eve gitmeye başlamıştı. Birçok bölgede de böyle olduğu sır değildir.
Gorbaçov mesela, çürüdüğünü düşündüğü Sovyet rejimine karşı ilk iş olarak içki yasağını getirmiştir."
Bu satırlar eylemci kimliği ile de bilinen senarist, yönetmen Sırrı Süreyya Önder'in kaleminden çıktı. İçki yasağı eylemlerinde hükümeti progtesto etmek için içki içilmesini pek hoş karşılamayan Önder, bugüne kadar içkinin ve uyuşturucu maddelerin yasaklanmasını devrimci bir eylem olarak algıladığını yazdı.
"Polisin bu eylemlere yaklaşımı da ilginç. İktidarı protesto anlamında her türden bir araya gelişe karşı, Fatih'in fedaisi Kara Murat gibi cengaverce yaklaşan polis, bu eylemleri gülümseyerek izliyor. "Elleşmeyin, birazdan kendiliğinden yıkılacaklar" der gibi bir halleri var. Neredeyse soğuk meze, ara sıcak servisi yapacaklar, o kadar yani.
Ben bu eylemlere pek katılamadım. Nasıl söylesem, tutarsızlık gibi geldi kendi özüme. Neden derseniz, devrimci faaliyet olarak yer aldığımız bütün mecralarda yaptığımız ilk iş içki ve uyuşturucu kullanımını yasaklamak olmuştu.
Fatsa halkı devrimcilere yüreğini açmışsa üç önemli eyleyişin önemli katkısı vardır. Birincisi, faizin, tefeciliğin yasaklanması ve yapanların halk düşmanı ilan edilmesi. İkincisi, Çamurlu yolların temiz-lenerek yeni yolların yapılması. Üçüncüsü, içki yasağı...
İçki yasağı en çok bölge kadınlarının talebiydi ve hayırsız kocaları, yasaktan sonra eve gitmeye başlamıştı. Birçok bölgede de böyle olduğu sır değildir.
Gorbaçov mesela, çürüdüğünü düşündüğü Sovyet rejimine karşı ilk iş olarak içki yasağını getirmiştir."