Radikal yazarı Kürt gazetecileri anlattı

Olan biten belliyken başka haberler yapmanın imkânı var mı? Hem Kürt hem de bölgede gazeteci olmak iki kere ağır mesai.

Radikal yazarı Pınar Öğünç, cezaevindeki gazetecilerin önemli bir kısmının Kürt medyasından olmasına dikkat çekti.

"Elimde iki kardeşten gelen bir cezaevi mektubu, bir de mail var" diyen Pınar Öğünç "Bu ülkede hem Kürt hem gazeteci olmak" başlıklı yazısında cezaevinde 43 Kürt gazeteci olduğunu ve bu durumun artık normalleştiğini anlattı. 

"Hafta içinde Azadiya Welat gazetesi imtiyaz sahibi Menderes Öner, bir davada alınmamış ifadesi bulunduğu gerekçesiyle gözaltına alındı. Tutuklanmadı ama tutuklansaydı şaşıracak mıydınız?

Günlük yayına geçtiği beş yıllık ömründe tam dokuz kez kapatılan, dördü eski yazıişleri müdürü, 13 çalışanının tutuklu olduğu bir gazeteden söz ediyoruz. O yazıişleri müdürlerinden biri Vedat Kurşun'a biçilen ceza 166 yıl 6 ay. Bu kaç müebbet eder?

Bir diğer 'normal' hadise de cuma gününden. Siirt Kurtalan'da yapılan operasyonda gözaltına alınan 18 kişi arasında Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Abdullah Çetin de var. Şu anda DİHA'nın cezası kesinleşmiş sekiz, tutuklu yargılanan beş çalışanı cezaevinde. İkisi de tutuksuz yargılanıyor. Hepsini toplayın, ne kadar normal değil mi?

Aynı günlerde Birgün muhabiri İlkem Ezgi Aşam'a bir yıllık hapis cezası verilmesine neden olan haber de Özgür Gündem'in Bitlis muhabiri Ferhat Tepe'nin 1993'te kaçırılarak öldürülmesiyle ilgili. Örgüt üyeliği yahut propagandası dışında, daha çok 'terörle mücadele' adı altında yapılanları haberleştirenler için kullanılan bir suç daha var: Kişileri terör örgütüne hedef göstermek...  

Olan biten belliyken başka haberler yapmanın imkânı var mı? Hem Kürt hem de bölgede gazeteci olmak iki kere ağır mesai. Bir yanda anaakım medyanın görmediğini haberleştirme mesuliyeti, diğer yanda kolaylıkla suratlarına kaldırılıveren 'örgüt' kartı... Kürt bir gazeteciyseniz normal yani."

Pınar Öğünç'ün yazısının tamamını okuyabilirsiniz.