Radikal yazarı Balyozcu Paşa kızlarıyla çatıştı
Radikal yazarı Orhan Kemal Cengiz ile Dursun Çiçek'in avukat kızı İrem Çiçek canlı yayında Balyoz kararını tartıştı...
GAZETECİLER.COM
Balyoz davasında çıkan ağır mahkumiyet kararları Habertürk ekranlarında masaya yatırıldı. Ece Üner'in modere ettiği Akşam Raporu'na ıslak imza tartışmasının odağındaki Dursun Çiçek'in avukat kızı İrem Çiçek, Radikal yazarı Orhan Kemal Cengiz katıldı.
Davada usul ve esasta hayati hataların yapıldığını iddia eden İrem Çiçek, mahkemenin üretilmiş deliller üzerinden mahkumiyet kararı verdiğini iddia etti. Radikal yazarı Orhan Kemal Cengiz ise davanın bir gerçek üzerine bina edildiğini ama adil yargılama sorunlarının yaşandığını söyledi.
BURASI FİNLANDİYE NORVEÇ DEĞİL! DARBE TEHLİKESİ HALA VAR
"Hiç birşeyi boşlukta konuşmuyoruz. Burası Finlandiya Danimarka Norveç değil. Darbeden bahsettiğinizde -ki ben tam olarak bu tehlikenin geçmiş olduğunu düşünmüyorum- sadece ceza davalarıyla çözülecek birşey değil bu. Bu programlarda şöyle bir format sorunu var. Sanık yakınlarıyla ben şahsen kendi somut sıkıntılarını tartışmak istemem. Onların çok haklı sıkıntıları ve sorunları var. Türkiye'de çok ciddi bir adil yargılama problemi var. Sadece bu davada değil bir çok davada yaşanan bir durum bu. Bu da askeri vesayet sisteminin ürettiği bir yargı düzenidir. Devletin bekaasını koruyan, çok genel yaklaşan bir mantığa sahip bir yargı sistemimiz var. Balyoz davasında da bunlar yaşandı."
BALYOZ DAVASINDA SAVUNMA MAKAMININ EN BÜYÜK HATASI NEYDİ?
"Dava başladığı günden bu yana bütün sanıkların aklanmasına dönük bir çaba var. Bence bu bir sürü sanığın haklarını savunmasını da engelledi diye düşünüyorum. Benim gördüğüm sırf kağıt üzerinde adı yazdığı için tutuklanan ve ceza alan insanlar var. Bırakın o dijital verileri falan Mustafa Balbay'ın günlükleri Özden Örnek'in günlükleri var. Bunlar ABD'de olsa da o generallerin hepsi yine tutuklanırdı ve ceza alırlardı. Ama kamplaşma şu iki noktada olduğu için sağlıklı bir noktaya varamıyoruz. Ya iddialar tümüyle yalan ya da mahkemede hiç bir sorun yok diyen iki mantık olduğu için doğru bir yere ve hakikate ulaşamıyoruz. Ben bu davada da çok ciddi hak ihlalleri olduğunu görüyorum ve düşünüyorum. Türkiye'de genel olarak çok ciddi bir adil yargılama sorunu var. Bunu sadece bu davada varmış gibi yapmak doğru değil. Ayrıca bu kadar külliyen rededen bir savunma olmasaydı masum olan sanıkların derdini anlatma fırsatı olacaktı."
SIRF ADINIZ BİR WORLD DOSYASINDA OLDUĞU İÇİN 16 YIL ALDIĞINIZI DÜŞÜNÜN
Programın diğer konuklarından İrem Çiçek ise davada fahiş hataların sözkonusu olduğunu söylerken "sadece bir world dosyasında adınız geçtiği için 16 yıl hapis cezası aldığını düşünün. Ve bu dosyanın bilirkişi tarafından incelenmesini istemenize rağmen bunun yapılmadığını, mahkemenin bu çığlığınızı duymadığını, kinin nefretin bitmediği bir yargılamayı düşünün. Sizin isminizi bir world dökümanına yazmam o kadar kolay ki..." dedi. Mahkemenin dijital veriler üzerindeki şüphelere karşın bilirkişi raporu talep etmediğini vurgulayan Çiçek "Dursun Çiçek yarım sayfalık bir sorgu ve savunma üzerinden mahkum oldu" dedi.
Balyoz davasında çıkan ağır mahkumiyet kararları Habertürk ekranlarında masaya yatırıldı. Ece Üner'in modere ettiği Akşam Raporu'na ıslak imza tartışmasının odağındaki Dursun Çiçek'in avukat kızı İrem Çiçek, Radikal yazarı Orhan Kemal Cengiz katıldı.
Davada usul ve esasta hayati hataların yapıldığını iddia eden İrem Çiçek, mahkemenin üretilmiş deliller üzerinden mahkumiyet kararı verdiğini iddia etti. Radikal yazarı Orhan Kemal Cengiz ise davanın bir gerçek üzerine bina edildiğini ama adil yargılama sorunlarının yaşandığını söyledi.
BURASI FİNLANDİYE NORVEÇ DEĞİL! DARBE TEHLİKESİ HALA VAR
"Hiç birşeyi boşlukta konuşmuyoruz. Burası Finlandiya Danimarka Norveç değil. Darbeden bahsettiğinizde -ki ben tam olarak bu tehlikenin geçmiş olduğunu düşünmüyorum- sadece ceza davalarıyla çözülecek birşey değil bu. Bu programlarda şöyle bir format sorunu var. Sanık yakınlarıyla ben şahsen kendi somut sıkıntılarını tartışmak istemem. Onların çok haklı sıkıntıları ve sorunları var. Türkiye'de çok ciddi bir adil yargılama problemi var. Sadece bu davada değil bir çok davada yaşanan bir durum bu. Bu da askeri vesayet sisteminin ürettiği bir yargı düzenidir. Devletin bekaasını koruyan, çok genel yaklaşan bir mantığa sahip bir yargı sistemimiz var. Balyoz davasında da bunlar yaşandı."
BALYOZ DAVASINDA SAVUNMA MAKAMININ EN BÜYÜK HATASI NEYDİ?
"Dava başladığı günden bu yana bütün sanıkların aklanmasına dönük bir çaba var. Bence bu bir sürü sanığın haklarını savunmasını da engelledi diye düşünüyorum. Benim gördüğüm sırf kağıt üzerinde adı yazdığı için tutuklanan ve ceza alan insanlar var. Bırakın o dijital verileri falan Mustafa Balbay'ın günlükleri Özden Örnek'in günlükleri var. Bunlar ABD'de olsa da o generallerin hepsi yine tutuklanırdı ve ceza alırlardı. Ama kamplaşma şu iki noktada olduğu için sağlıklı bir noktaya varamıyoruz. Ya iddialar tümüyle yalan ya da mahkemede hiç bir sorun yok diyen iki mantık olduğu için doğru bir yere ve hakikate ulaşamıyoruz. Ben bu davada da çok ciddi hak ihlalleri olduğunu görüyorum ve düşünüyorum. Türkiye'de genel olarak çok ciddi bir adil yargılama sorunu var. Bunu sadece bu davada varmış gibi yapmak doğru değil. Ayrıca bu kadar külliyen rededen bir savunma olmasaydı masum olan sanıkların derdini anlatma fırsatı olacaktı."
SIRF ADINIZ BİR WORLD DOSYASINDA OLDUĞU İÇİN 16 YIL ALDIĞINIZI DÜŞÜNÜN
Programın diğer konuklarından İrem Çiçek ise davada fahiş hataların sözkonusu olduğunu söylerken "sadece bir world dosyasında adınız geçtiği için 16 yıl hapis cezası aldığını düşünün. Ve bu dosyanın bilirkişi tarafından incelenmesini istemenize rağmen bunun yapılmadığını, mahkemenin bu çığlığınızı duymadığını, kinin nefretin bitmediği bir yargılamayı düşünün. Sizin isminizi bir world dökümanına yazmam o kadar kolay ki..." dedi. Mahkemenin dijital veriler üzerindeki şüphelere karşın bilirkişi raporu talep etmediğini vurgulayan Çiçek "Dursun Çiçek yarım sayfalık bir sorgu ve savunma üzerinden mahkum oldu" dedi.