Polemikçi Ilıcak 'laf çakana laf çakmam' yazdı
Ahmet Hakan! Derdin beni yandaş göstermekse, üzme tatlı canını... Dilediğini yaz! Beni bilen bilir. Seni de bilen bilir.
Türk medyasında bugüne kadar yaptığı polemikleri ile de ünlenen ve kalem kavgalarını Yazarlar Kavgalar ismiyle kitaplaştıran Nazlı Ilıcak, bugün Ahmet Hakan'a Lâf çakana, lâf çakmam başlığı yanıt verdi.
Ilıcak, "Ahmet Hakan bana lâf atmış. İlgililerle konuşup, internette güvenli profilin sadece bir "seçenek" olduğunu, isteyenin standart pakette kalacağını ve bu durumda hiçbir şeyin değişmeyeceğini söyledim ya, "gazeteciliğin sınırlarını zorladığımı" ileri sürmüş" dedi ve şöyle devam etti:
SANSÜR GELİYOR HAVASINI
BASMAYIN
Yorum yapmış olsam beğenmeyebilir ama, benim yazdığım hakikatin taa
kendisi. Yeni bir uygulamaya geçiliyor; kafalar karışık.
İlgililerle konuşup işin doğrusunu öğrenme lüzumunu hissetmeyenler,
"sansür geliyor" havasını basıyor.
Kusura bakma Ahmet Hakan! Sen karanlıkta kalmak
istiyorsan gözünü kapa ama "pişirilen aşa su katma pahasına" ben
doğruları yazmaya devam edeceğim. Zira, gazeteci, benim anlayışıma
göre, bilgi kirliliğini aşıp hakikatin peşine düşen kişidir.
DOSTA LAF ÇAKMAK
YAKIŞIKSIZ
Bunun ötesinde sana bir şey söylemiyorum. Çünkü, "dost"
dediğimiz kişiye lâf çakmanın yakışıksız olduğunu bilirim. Kalp
kazanmanın zor, kalp kırmanın kolay olduğunu yıllar içinde
öğrendim. Karşılıklı vuruşanların, belki bir an egolarını tatmin
ettiğini, hatta çevreden alkış aldığını, teşvik edildiğini, ama
sonunda iki tarafın da kavgadan yaralı bereli çıktığını gördüm.
Sevgiyi yaşatmak yerine, düşmanlıkları yeşertmenin, bu kısacık
hayatta, kimseye kazanç sağlamadığını anladım. Gönül koyduğum
değil, gönül aldığım zaman mutluluk duydum.
ÜZME TATLI CANINI DİLEDİĞİNİ
YAZ
Ahmet Hakan! Derdin beni yandaş göstermekse, üzme tatlı canını... Dilediğini yaz! Beni bilen bilir. Seni de bilen bilir. Ama 22 Ağustos'tan sonra, "Aile" "Çocuk" "Yurtiçi" filtreli profiller isteğe bağlı olarak tahsis edilir ve "standart" uygulamada, benim dediğim gibi bir değişiklik ortaya çıkmazsa, ne yapacağız? Bak o zaman bir özür yazısı beklerim senden. Söz mü?