'PKK'nın Kürdistanı istemeye hakkı var mı?'

ABD'nin Irak işgali sürecini Suriye'yle kıyaslayan Akyol, PKK'nın temel hedefinin Kürt devleti kurmak olduğunu öne sürdü

GAZETECİLER.COM - Şemdinli'de yaşananları ve ardından Çukurca'daki saldırılarını analiz eden Hürriyet yazarı Taha Akyol, PKK'nın hedefinin özerklik değil Kürt devleti kurmak olduğunu yazdığı köşesinde 'Peki, Kürtlerin buna hakkı var mı' sorusuna da yanıt aradı.

İşte Akyol'un bugünkü o yazısı

PKK'NIN HEDEFİ KÜRDİSTAN

Hakkari ilinde Şemdinli, Yüksekova, Çukurca ilçeleri ve çevresi, PKK saldırılarının yoğunlaştığı bir coğrafya... Dün de Geçimli Karakolu'na yapılan saldırıda 8 şehit verdik.

On yıl önce, 17 Ocak 1992'de de Öcalan "Ayaklanma Taktiği Üzerine Tezler ve Görevlerimiz" adlı yazısında "kurtarılmış bölge" haline getirilmesi için talimat verdiği yerler yine buralardı.

Öcalan, Şırnak ve Siirt'in yakın ilçelerini ve Kuzey Irak'ın buralara bitişik kesimlerini de içine alan "Botan-Behdinan Bölgesi" deyimini kullanıyordu:

"Botan ayaklanmanın merkezi ve cephe gerisi olacaktır. Gerilla ordusu burada yerleşecek, genişleyecek; bu alanı düşmandan fiilen kurtaracaktır..."

Buraya bitişik "ikinci bölge"de, "halk milisleri" oluşturulacak ve "siyasi gösterilerle" Türkiye'nin yönetimi zaafa uğratılacaktı...

Üçüncü bölge ise "metropoller olabilir"di... O senenin olaylı "Newroz"ları bunun uygulamasıydı...

(...) 1999'da Öcalan yakalanınca uzun süreli bir sükûnet dönemine girildi.

BUGÜNKÜ KONJEKTÜR

ABD'nin 2003 Irak savaşından sonra da, PKK Türkiye'den çok uzak ve çok dağlık Kandil Dağları'na yerleşti. Devrilen Saddam'ın silahlarını ele geçirdi.
Türkiye 1 Mart tezkeresini reddedince, ABD'nin Irak'taki dayanağı olan Barzani güçlendi. PKK'nın Türkiye'deki sivil tabanı da genişlemiş, "taş atan çocuklar" nesli gelmiştir.

Ve PKK 2011 Haziran'dan beri yeniden "devrimci halk savaşı"ndan bahsediyor.

PKK çıtayı da yükseltmiştir; eskiden "özerklik" kavramını "feodal" diye reddediyordu, "demokratik özerklik" adıyla adıyla paralel devlet örgütlenmesine çalışıyor.

Saddam gibi Esat'ın da ülkesinde kontrolü kaybetmesi ve Kamışlı çevresinde PYD'nin güç gösterir hale gelmesi, 1992'deki süreci hatırlatmıyor mu?
Hakkâri ilçeleriyle çevresinde eylemlerin yoğunlaşmasının anlamı budur.

KANLI MI, KANSIZ MI?

'Liberal' arkadaşlardan bazıları PKK'nın 1999 kongresinde ayrı devlet ve birleşik Kürdistan fikrini terk ettiğini, çözüm istediğini falan söylüyorlar. O kongre, Öcalan'ın tutuklandığı dönemin kongresidir!

Bugün KCK Sözleşmesi'nde "dört parça"da paralel devlet örgütlenmesi öngörülüyor.

Elbette Ortadoğu'da diktatörler devam edemezdi; Kürt hareketi ortaya çıkacaktı. Sorun "kanlı mı, kansız mı?" sorunudur!

PKK, bir Kürt ulusçuluğu hareketidir; amacı kendi ulus-devletini kurmaktır. Bazı okurlarım "hakkımız değil mi?" diye soruyorlar. 21 yüzyıl Ortadoğusunun temel sorusu şüphesiz bu olacaktır. Türkiye'nin özelliği çok iç içe geçmiş ve demokratik bir ülke olmasıdır. Nasıl ayırabilirsiniz?! Demokratik yollar açıkken kan döken bir harekete devletin silahla karşılık vermesinden daha tabii ne olabilir?

Çözüm mü? Demokratik ülkelerde nasıl oluyorsa bizde de öyle olsun; yani silahla değil demokratik usullerle.