'Pisi pisine ölüyoruz' dedi olayın ciddiyetini görmek için gazeteleri işaret etti
Sabah yazarı Hıncal Uluç herkesi yakından ilgilendiren bir konuyu taşıdı köşesine... İhmal, trafik kazaları ve ardından gelen acı haberler... Adalet Bakanı Gül'e seslenen Sabah yazarı, gazetelerdeki o kahreden haberleri bir kez daha hatırlattı.
'Pisi pisine ölüyoruz' diyor Hıncal Uluç... Sözlerinde haklı çünkü hergün ülkenin birçok bölgesinden korkunç haberler geliyor. Olayın ciddiyetini görmek için ise yapmak gereken sadece gazete sayfalarına bakmak. Ülkemizde cezaların asla engelleyici olmadığını söyleyen Uluç, Türk Ceza Kanunu'nun suç işlemeyi önleyecek cezalarla yenilenmediği takdirde bu pisi pisine ölümlerin sürüp gideceğini söyledi ve Adalet Bakanı Gül'e seslendi.
Adalet reformu ciddi ve acil bir iştir!..
Yani ne kadar ciddi, ne kadar acil olduğunu görmek, anlamak
için, herhangi bir gazetenin, mesela bizim, Hürriyet'in, Posta,
Sözcü, her ne ise onun, herhangi bir sayısının, birinci ve üçüncü
sayfalarına şöyle bir göz atmanız ve başlıklara bakmanız
yeterli!.
Bu ülkenin en büyük derdi terör değil mi?. Siz öyle sanın.. Pisi
pisine, sırf ihmal, sırf aldırışsızlıktan ölenlere, bir de trafik
kazalarında gidenleri ekleyin, terör kurbanlarını katlarlar..
Pisi pisine ölüyoruz, her gün..
İşte bu sabahki Sabah'tan bir haber..
"Kerpiç ev çöktü. 2'si çocuk 3 ölü" İki çocuk!. İki gelecek.. İki
yarın!.
Niye ölmüşler..
Efendim iki katlı bir kerpiç evde yaşıyorlarmış Konya'nın bir
ilçesinde. Ev eski..
Öyle eski ki, "Konya Kültür Varlıklarını Koruma Müdürlüğü" bu
döküntü binayı "Kültür Varlığı" ilan etmiş. Yani dokunamazsın..
Tamam.. Tamam da, o binanın kapısı niçin mühürlenmemiş?. Nasıl izin
verilmiş insanların içinde oturmasına..
Enkaz altından canlı çıkarılan köpek, Konya Hayvan Barınağı'na
teslim edilmiş.
Yani Konya'da, döküntü, çöküntü evleri koruyan kurum da var,
sahipleri ölen hayvanı korumaya alan kurum da..
Ama insana, çocuğa aldırış eden yok!.
Koskoca Konya ilinde bir yağmurda çökecek tavanın altında
insanların yaşamasına izin veren, görmezden gelenler kim?.
Köpeğin korumaya alındığını söyleyen Belediye ve Vilayet, "Bu üç
ölümün sorumluları araştırılacaktır" demiş mi?.
Diyelim dediler.. Diyelim suçlu bulundu mahkemeye verildi?.
Ne olacak?.
Güldürmeyin beni..
***
Dünkü, yani salının Sabah'ı..
"Küçük Hasan indiği servisin altında kaldı." Bir çocuk daha.. Bir
gelecek daha.. Bir yarın daha söndü gene pisi pisine..
4 yaşında çocuk, kreşten servisle evine dönüyor. Servis
minibüs şöförü, onun evinin karşısında indiriyor.
Ev karşıda.. İnen minik yavru, karşıya evine koşarken, indiği
minibüs eziyor, iyi mi?.
Bu kazanın, Amerika, İngiltere, Fransa'da olması mümkün mü?.
Olmaz.. Çünkü orada kurallar kesindir. Nettir..
Okul taşıtı kutsaldır. Okul taşıtı durdu mu, orada trafik
durur. Okul taşıtını kullanan sürücü, indirdiği çocuğun
kaldırıma çıktığını ve onu bekleyen annesi, ya da
bir başka aile büyüğünün elini tuttuğunu görmeden hareket
etmez. Sade o değil, o sokaktaki hiçbir araç da hareket
etmez.
E- de- mez!.
Şimdi minik Hasan'ın servisinde bir de "Koruyucu abla" var,
görevli.. Sorumlu..
Güldürmeyin beni..
Abla da, sürücü de göz altına alınmış.. Fikri takip yapan tek
gazete çıkmaz bu ülkede.. Ama çıksa.. Biri takip etse de, yazsa..
Minik Hasan'ı öldürenler (Çünkü bu kaza değil, cinayet) kaç gün
içerde kalıp tutuksuz yargılandılar ve sonunda nasıl minnacık bir
ceza ile sıyırdılar görsek..
Tıpkı Konya'da enkaz altında kalanlar gibi, bu ülkede çocuk canının
on paralık değerinin olmadığını görsek..***
Bunların hepsinin sebebi, bu ülkenin adeta "Ceza vermemek" için
yapılmış yasaları..
Adalet reformu dediğim o!.
Cezanın sebebi, bedel ödetmek değil, engel olmaktır..
Öyle ağır cezalar koyarsın ki, o servis arabasının sürücüsü "4
yaşındaki Hasan'ın burnu kanarsa, hayatım kayar" der ve
öyle üzerine titrer ki, böyle bir kaza mümkün olmaz..
Önlerine gelen kağıda imza atan, önlerinden geçtikleri
rezilliğe göz yumanlar "Bu bina çöker de altında biri kalırsa,
benim anamı ağlatırlar" diye bilse, o imzayı atar, o gözü
yumar mı?.***
Bu ülkede cezalar komik Adalet Bakanım Sayın Abdulhamit Gül!. Bu
ülkede cezalar asla engelleyici değil..
Türk Ceza Kanunu (TCK), suç işlemeyi önleyecek cezalarla
yenilenmezse, bu pisi pisine ölümler sürer gider..
24 saat arayla pisi pisine ezilerek ölen üç miniğin kanı yerde
kaldı, Sayın Bakanım..
Suçlu da hiçbir şeyi önleyemeyen TCK!.