Pınar Öğünç

Radikal muhabiri Pınar Öğünç, Kürtler demokratik özerklikle ne istiyor? başlıklı yazı dizisi ile Kürt Açılımı ile başlayan ve İmralı ile görüşmeler ile devam eden sürecin sivil siyaset ayağında neler olup bittiğini sorguluyor.

Yazı dizisinin bugünkü bölümü şöyle başlıyor:

"Demokratik özerkliği toplumsallaştırmak üzere kurulan Demokratik Toplum Kongresi şimdiye kadar neler yaptı? Fikir karşılık bulmazsa ne olur? Edip Yaşar ve Seydi Fırat anlattı.

“Kürtlerin önerdiği çözüm, etnik kimliğe dayanmayan, farklılıkların özgürce kendini ifade etmesine olanak tanıyacak bir sistem” diyor Edip Yaşar. Kendisi Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Daimi Meclis Üyesi. Dünyadan farklı özerklik örnekleri sıralıyor. Birleşik Krallık, Fransa, İtalya ve İspanya’dan... Kürt siyasal hareketinin 2000’li yılların sonlarından beri anlatmaya ve geliştirmeye gayret ettiği demokratik özerkliğin hiçbirine tam olarak benzemediğini söylüyor. Uygulanan birçok özerklik modelinin, kaçındıkları ‘küçük devletçik’ olarak işlediğini söylüyor.

14 Temmuz 2011’te DTK tarafından ilanı duyurulan demokratik özerkliğin iskeletini köy komünleri, mahalle meclisleri, oradan ilçe ve kent meclislerine bağlanan bir yerinden yönetim mekanizması oluşturuyor. Çatı ise halk kongresi. “Bir mahalleyle ilgili alınacak karar oranın meclisinden çıkmalı. Kentle ilgili kararı kentin bütün dinamikleri tartışabilmeli. Batı uygarlığının temsili siyaseti tabana dayanmadığından siyasal, sosyal, ekonomik sorunlar yaşanıyor. Bizse diyoruz ki: Ne kadar az devlet, o kadar çok toplum. Bakın, yolsuzluğu yapan da devletin bütünlüğüne sığınıyor, katliam yapan da.”

Öğünç'ün yazı dizisi önemli. Ne olup bittiğini anlamak için okumak, takip etmek gerekli. Ne kadarı gerçekleşir, ne kadarı berhava olur bilinmez, ama demokratik özerklik  tartışmaları Kürtler ne isiyor sorusu ile gündemimizde uzun bir süre daha ağırlıklı yer tutacak.

Pınar Öğünç de bu yazı dizisi ile günün muhabiri oldu.