Pijamalı Gazeteciler'den nereye geldik baksanıza...

Teknolojinin sağladığı olanaklarla "Pijamalı gazeteciler" küçümsemesinden nerelere geldik bakar mısınız...

Show TV muhabiri Emre Saygı'nın adını mutlaka duymuşsunuzdur... Bizim defalarca günün televizyoncusu ilan ettiğimiz Saygı'nın adını bugüne kadar duymadıysanız, hiç üzülmeyin bundan sonra duyacaksınız.

Neden mi? Çünkü kendisi internet teknolojilerinin son gelişmelerinden biri olan Periscope uygulaması ile yapıtığı röportajlarıyla ses getirmeye başladı. Dün, GAZETECİLER.COM'un manşetindeki haberi, Emre Saygı'nın "Hadi Be" isimli Periscope röportajından çıkan bir başlıktı.

Periscope'u bitr tek Emre Saygı kullanmıyor elbette. Mesela yılların gazetecisi Ruşen Çakır da bu uygulama ile gazeteciliğe yeni bir soluk getiriyor.

Ruşen Çakır bir yandan eskiden sahip olduğu yorum yapma imkanlarına artık sahip olmadığını, bu yüzden de kapıdan kovulanın bacadan girmesi gibi periscope uygulaması ile gazetecilik yaptığını anlatıyor. Çakır, "genç gazeteciler için masrafsız bir fırsat" diyerek özetlediği Periscope uygulamasının konvansiyonel medyaya alternatif olduğunu da söylüyor.

Yeni medyanın olanaklarını gazetecilik yapmak için kullanan, kendi deyimi ile "kapıdan kovulanların bacadan girme" mücadelesine katkı sağlayan Ruşen Çakır ve Emre Saygı gibi isimler gazeteciliği iyi bilen, alanda uzun yıllar emek vermiş ve vermeye devam eden meslektaşlarımız.

Bir dönem gazetelerde köşe yazan isimlerin burun kıvırarak, hakir görerek internet medyası için uydurduğu "Pijamalı Gazeteciler" tanımlamasının ne derece hatalı olduğunu bugün artık herkes net bir şekilde görüyor.

Periscope gibi uygulamalar yurttaş gazeteciliğini desteklerken, medyada istediği kadar ürettiklerine yer verilmediğini düşünen, fikirleri yüzünden işsiz kalan gazeteciler de bu uygulamalar ile mesleklerini yapmaya devam edecek, hatta daha da fazla yapacaklar.

Teknolojinin sağladığı olanaklarla "Pijamalı gazeteciler" küçümsemesinden nerelere geldik bakar mısınız...