Pelin Batu
Ben onun en çok da; "dindar olmasa da kul hakkına ve etiğe olan inancını" sevdim...
Ben onun en çok da; "açık sözlülüğünü, dik
kafalılığını ve deli cesaretini" sevdim...
Ben onun en çok da "gökkuşağı renkliliğindeki
fikirlerini" sevdim...
Ben onun en çok da "Herkesin çirkef bir şekilde
ötekileştirilip stok gibi satıldığı bu demokrasi cennetinde
korkusuzca yazmaya çabalamasını" sevdim...
Ben onun en çok da; "Hükümeti yeri geldiğinde övmesini ama
çoğunlukla tenkit etmesini" sevdim...
Ben onun en çok da; "taraftarı olduğu değil, muhalefet
etmek için muhalefet edişini, tarafsızlığa verdiği
ehemmiyeti" sevdim...
Ben onun en çok da; "dindar olmasa da kul hakkına ve etiğe
olan inancını" sevdim...
Ben onun en çok da; "farklı renklerin güzelliğine meftun
oluşunu" sevdim...
Ve itiraf ediyorum ki...
Ben onu "Pelin Batu" olduğu için sevdim...
Evet...
Onu çok da fazla sakınamadım çünkü…
Yazdıkları iktidar egemenleri için gerçekten
"Tehlikeliydi"ı...
Hatta...
Burada değil ama twitter ortamında,
"korkarım seni kovacaklar" diye uyardım
bile...
Ve...
Korktuğum oldu...
Kovuldu...
Ama...
Kovulurken bile kazandı...
Çünkü...
Büyük Usta Jean Paul Sartre'ın dediği gibi:
"Kaybeden kazanıyor..."